Uygur gitarist Yasin'in gözünden Ramazan

  2017-06-20 14:24:19  cri

Çin'de yaklaşık 25 milyon Müslüman yaşıyor. Çinli Müslümanlar, Xinjiang ve Ningxia gibi özerk bölgelerin dışında, ülkenin büyük şehirlerinde de hatırı sayılır bir kalabalığa sahip.

1987 yılında Kaşgar'da doğan Uygur gitarist Yasin, başkent Beijing'de yaşayan on binlerce Müslümandan biri. Yasin, 10 yıl önce gitarını alarak Kaşgar'dan çıktı ve başkent Beijing'in yolunu tuttu, o günden beri de geçimini müzikle sağlıyor.

Yasin ve diğer Uygur arkadaşlarının performansları, geleneksel Uygur ezgilerini Batılı icra teknikleriyle buluşturuyor.

Yasin'i Beijing'de müzik çalgılarıyla dolu evinde ziyaret ettik ve Ramazan'ın nasıl geçtiğini sorduk.

Hemen her akşam performansları olduğunu söyleyen Yasin, bu yoğun tempoda bazen oruç ibadetini aksattığı için mahcup hissettiğini belirtiyor:

"Xinjiang'daki ve dünyadaki tüm Müslümanlar Ramazan ayında oruç tutup ibadet ediyorlar. Ben küçükken Ramazan kışa denk gelirdi, Beijing'de geldiğimden beri Ramazan sıcak günlerde oluyor, günler uzun, geceler kısa. Gündüz çalışıyoruz, akşamsa performanslarımız oluyor. Onun için bazen oruç ibadetimi aksatıyorum. Ama sorumluluğumun farkındayım, daha sonra bunu yerine getirmek istiyorum."

Yasin, Ramazan ayında Uygurların sahur ve iftar vakitlerine özel yiyecekler hazırladıklarını belirtiyor. İftar sofrasının olmazsa olmaları olarak, soğuk sebzeler, meyve, yoğurt, çay, çorba ve çeşitli sulu yemekleri sayıyor. Bilhassa yaz günlerinde vücut çok su tükettiği için, iftarda sulu yemekleri tercih ettiklerini söylüyor.

"Ramazan bir hasiyetliktir"

Uygurlar oruç tutmaya kendi dillerinde "roz tutmak" diyor. Yasin'de Uygurca "Yazda roz tutmak tes mu?" diye soruyoruz. (Yazın oruç tutmak zor mu?) Uygurlara özgü nan adlı küçük bir dilim ekmeği eline alarak şöyle cevaplıyor sorumuzu:

"Yaz günlerinde oruç tutmak gerçekten zor. Ancak Ramazan bir hasiyetliktir, sihirli güce sahip bir aydır. Şu küçücük ekmekle sahur yapsanız bile, Ramazan'ın hasiyeti sayesinde tüm gün acıkmadan oruca devam edebilirsiniz."

Yasin, Ramazan bayramını da dört gözle bekliyor. Bayram namazında Çinli Müslümanlar ile dünyanın dört bir tarafından gelen yabancı Müslümanların Beijing'deki çeşitli camilerde bayram namazını bir arada kıldıklarını ve bunun kendisini çok etkilediğini kaydediyor.

"Müzik bir dildir"

Yasin 2006 yılında Beijing'e gelip, kendisi gibi müziğe meraklı Uygur arkadaşlarıyla bir grup kurmuş. Uygur geleneksel ezgilerini Orta Asya'nın diğer tarzlarının yanı sıra blues ve caz unsurlarıyla birleştirerek kendilerine özgü bir "sound" yakalamışlar. Yasin ve arkadaşlarının performansları Beijing'deki çeşitli mekanlarda büyük ilgi görüyor.

Müziğin kendini için önemini şöyle açıklıyor Yasin:

"Benim nazarımda müzik bir dildir. Hissiyat ile keyfin birleştiği bir dil. Bu dil çok güzel bir dil. Bu dil aracılığıyla kendi iç dünyamı ifade edebiliyorum. Müziğin din, dil, millet ve devlet sınırı yoktur. Müzik tüm insanlığın ortak dilidir."

Türk müziğini severek dinlediğini söylüyor Yasin. Söyleşimizin sonunda Uzun İnce Bir Yoldayım çalarak uğurluyor bizi.