Büyükelçi Emin Önen CRI TÜRK'e konuştu: "Çin'in hedefleriyle Türkiye'nin 2023 hedefleri örtüşüyor"

  2018-01-17 09:08:50  cri

Türkiye'nin yeni Beijing (Pekin) Büyükelçisi Emin Önen, görevine başlamak için şehre geldiğinde, normalde birkaç ay süren güven mektubu süreci bekleniyordu; ancak daha bir hafta geçmemişti ki, devlet televizyonu CCTV'de Cumhurbaşkanı Xi Jinping'e güven mektubunu sunarken gördük Emin Önen'i. Önen, bu kadar kısa sürede kabul edilmesini "Çin'in Türkiye'ye verdiği önemin göstergesi" olarak değerlendiriyor.

Emin Önen, ikili ilişkilerde önemli bir seneyle görevine başlayacak: 2018 Çin'de Türkiye Turizm Yılı olarak belirlendi. Türkiye'nin, turizm konusunda Çin pazarından beklentileri büyük. Dış politika, ekonomi ve ticaret alanlarında da iki ülke, yeni bir hareket noktasında bulunuyor. Önen'in, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başdanışmanlığı görevinden Beijing'e büyükelçi olarak atanması, Türkiye'nin Çin'le ilişkilere verdiği önem bakımından önemli bir mesaj olarak değerlendiriliyor.

Yeni dönemde Türkiye-Çin ilişkilerinin geleceğine dair öngörülerini ve Türkiye'nin Çin'de varlığını nasıl artıracağını öğrenmek için, Ocak ayının soğuk ama güneşli bir gününde, Büyükelçi Emin Önen'in kapısını çaldık...

Normalde diplomatlar sıkça ülke değiştirir, yeni gittikleri bir ülkeye alışmaları zaman alır, tam ülkeyi tanımaya başlarken başka bir başkentte bulurlar kendilerini... Ancak Önen'in Çin'e ilgisi çok daha önceye gidiyor. Kendisi daha önce Çin'de yaşamış, Çin'e ve Çinceye aşina bir isim:

"2005-2007 yıllar arasında Guangzhou'da yaşadım, o nedenle Çin kültürüne aşinayım. Daha sonra Türkiye'ye döndüğümde iki dönem AK Parti'den Şanlıurfa milletvekilliği yaptım. Bu dönem boyunca da Çin'le irtibatım hiç kesilmedi. Türkiye-Çin Parlamentolararası Dostluk Grubu başkanlığı yaptım. Yine bu sürede Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın heyetleriyle Çin'le irtibatımız hep devam etti. Daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında başdanışman olarak göreve başladığımda da, kendisine Çin'le alakalı raporlar hazırladım. Bir buçuk ay önce de büyükelçi olarak Pekin'e yerleştik."

Xi Jinping: Çin makamlarından her türlü kolaylığı göreceksiniz

Büyükelçi Önen'in Beijing'deki görevi çok hızlı başladı, Önen gelişinden altı gün sonra Cumhurbaşkanı Xi'ye güven mektubunu sundu.

"Normalde büyükelçilerin gittikleri ülkede güven mektubu sunmaları iki üç ay sürebiliyor, ancak Çin'e geldikten 5-6 gün sonra, güven mektubumu Sayın Devlet Başkanı Xi Jinping'e verme imkanı buldum. Bu esnada Sayın Xi Jinping, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sizi buraya büyükelçi olarak göndermesi, ilişkilerimize verdiği önemi gösteriyor, Çin makamlarından her türlü kolaylığı göreceksiniz' dedi."

Xi ile Erdoğan arasında yakın temas son yıllarda artıyor. İki devlet başkanı, iki yıl içinde 4 defa görüştü. Erdoğan, Çin'in 2017 Mayıs'ında ev sahipliği yaptığı Kuşak ve Yol Forumu'na katılan liderlerden biriydi, forum sırasındaki etkinliklerde Erdoğan ve Xi sıkça yan yana görüntülendi.

Erdoğan'ın ekibinden Beijing'e

Büyükelçi Önen, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çalışma ekibinden Beijing'e büyükelçi olarak atandı. Bu atamanın, Türkiye'nin Çin'le ilişkilere verdiği önem bakımından ne anlama geldiğini soruyoruz Önen'e:

"Elbette benim buraya gelmem, yeni dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın ikili ilişkilere verdiği önemin bir göstergesidir. Büyük bir sorumluluk var üzerimizde, bunu yerine getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Çin makamları da bunun farkında. Geçenlerde Çin Komünist Partisi'ni ziyaret ettik, genel müdür ve bakan yardımcılarıyla yaptığımız görüşme sırasında, 'Partimizin kapıları size her zaman açık' dediler. 'Hatta burada kapı bile yok' dedi bir yetkili, 'ne zaman isterseniz gelebilirsiniz.' Bu kadar sıcak ve işbirliğine açık bir ortamda göreve başladık. Bizim ikili ilişkilere verdiğimiz önemi onlar da veriyorlar."

Emin Önen'i Çin'deki görevinde bazı önemli çalışma başlıkları bekliyor. Öncelikli konular arasında ticari ve ekonomik ilişkiler öne çıkıyor. İki ülkenin ticaret hacmini artırmaya çalışırken, bir yandan da Türkiye aleyhine olan açığı hafifletme çabası var. Çin'e ihracatı artırarak bu açığı kapatmanın zor olduğunu kaydeden Önen, Çin'den doğrudan yatırım beklediklerini ifade ediyor:

"Yapacak çok şeyimiz var, en önemli işlerimizden biri ticaret hacmi. İki ülke arasında ticaret hacmi 28 milyar dolar seviyesinde. Ama çok ciddi bir dengesizlik var bu rakamda, 26 milyar dolar gibi bir rakamı Çin bize ihraç ediyor, kalan 2 milyar dolar da Türkiye'nin ihracatı. Kısa vadede ihracatımızı artırarak bu açığı kapatmak çok kolay gözükmüyor, dolayısıyla biz hem ihracatımızı artırmaya çalışırken hem de daha çok Çinli yatırımcıyı Türkiye'ye götürmeye odaklanıyoruz."

Bank of China, ICBC gibi önemli Çin bankaları Türkiye'de tam kapasite bankacılık yapacak lisanslara kavuştu. Bu, Çin'den gidecek yatırımcıya çok büyük bir güven veriyor. Türkiye büyükelçiliği de, Çin'de yatırımları yönlendiren birimlerle görüşmeler yürütüyor. "Çalmadık kapı bırakmıyoruz" diyor Önen, bu alandaki çabalarını özetlerken.

19. Kongre hedefleri ile 2023 hedefleri örtüşüyor

Türkiye ve Çin, kendilerine özgü gelişme yollarında orta ve uzun vadeli hedefler belirlemiş iki ülke. Çin için bu hedefler, ÇKP 19. Kongre'sinde daha somut bir hal aldı. Türkiye ise 2023 hedeflerine giden yolda kritik bir sürece girdi.

Büyükelçi Önen, Çin Komünist Partisi'nin 19. Kongre'sinde ortaya konan belli hedeflerle, Türkiye'nin 2023 hedeflerinin birçok noktada örtüştüğü görüşünde. Bu hedefleri, kazan-kazan anlayışı içinde her iki ülkenin de menfaatine olacak şekilde gerçekleştireceklerini kaydeden Önen, "Çin olmadan 2023 hedeflerimizin özellikle ekonomik boyutu kadük kalacaktır" tespitini yapıyor.

1 milyon Çinli turist hayal değil!

Çin'in hızla büyüyen orta sınıfı, özellikle turizm alanında pek çok ülkenin radarlarını Çin pazarına çevirmesine neden oldu. 2017 yılında, Çinlilerin yurt dışına 60 milyon seyahat gerçekleştirdikleri belirtiliyor. Önemli bir turizm ülkesi olan Türkiye de bu pazardan aldığı payı artırmak niyetinde.

Emin Önen'in Beijing'deki büyükelçilik görevi, Türkiye turizm yılıyla başlıyor. Türkiye, 2018 boyunca, Çin'de sosyal medyanın ve yerel internet fenomenlerinin de kullanılacağı ses getirecek etkinlikler yapmaya hazırlanıyor. İlk etapta hedefse, artık kavramlaşan bir tabirle "1 Milyon Çinli Turist!"

Önen, bu hedefin geceden sabaha gerçekleşemeyeceğini, Turizm Yılı fırsatından faydalanarak bu hedefe aşamalı şekilde ulaşacaklarını belirtiyor"

"2018 Türk Turizm Yılı, Çin hükümeti tarafından ilan edilen bir etkinlik. Bunu, çok büyük bir fırsat olarak görüyorum. Türkiye'ye Çinli turist götürmek istiyoruz. Şu an itibariyle, iniş çıkışlar olmakla birlikte ortalama 350 bin turistin geldiğini görüyoruz. Çinli turisti hedef kitlemiz olarak belirledik, çünkü çok fazla harcama yapan, döviz bırakan bir profile sahip. Ayrıca, deniz-güneş-kum dediğimiz tarzda bir seyahatten ziyade, daha çok kültür turizmini önemsiyorlar, bu da bizim çok önemsediğimiz, bizi mutlu eden bir alan, çünkü Türkiye'miz adeta bir açık hava müzesi. Elbette Kültür ve Turizm Bakanlığımız çok önemli projeler hazırlıyor, 80'e yakın proje uygulanacak. 1 milyon Çinli turist sayısına ulaşmak istiyoruz. Elbette bu, bugünden yarına olacak bir iş değil. Bunu ortalama bir hedef olarak belirledik ve ben bu sayının çok büyük olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Çinli turistlerin son iki yılda yurt dışına yaptıkları seyahat rakamlarına bakınca insan şaşırıyor açıkçası."

Turist sayısını artırmanın önemli ayaklarından biri, Çin ile Türkiye arasındaki doğrudan uçuşlar. Türk Havayolları (THY) hali hazırda Çin'de yıllık yaklaşık 380 binlik bir yolcu taşıma kapasitesiyle çalışıyor. Bu sayının artması için, THY'nin Çin'de uçuş yaptığı noktaların çoğalması şart. Emin Önen, bu konuda gerek Çin'in ilgili sivil havacılık birimleriyle gerekse ilgili bakanlıklar ve Parti nezdinde gerekli görüşmeleri sürdürdüklerini söylüyor.

"Türkiye ve Çin'i sınır komşusu olarak görüyorum"

Dünya siyasetinde ciddi değişimler yaşanıyor, II. Dünya Savaşı sonrası kurulan müttefiklik ilişkileri ve uluslararası örgütlerin yerini, proje bazlı işbirliği ortaklıkları ve yeni kurumlar almaya başladı. Bu noktada Asya kıtasının iki ucundaki Çin ile Türkiye'nin yollarının pek çok noktada kesiştiği görülüyor. Bu kesişmenin, somut bir işbirliği hamlesi olarak ete kemiğe büründüğü alanlardan biriyse, İpek Yolu'nun yeniden canlandırılması hedefi.

"Türkiye'siz bir İpek Yolu düşünülemez" diyor Büyükelçi Önen. 16. yüzyılın sonlarına kadar Türkiye'nin İpek Yolu'nda aktif bir ticaret güzergahı olduğunu, şimdi de aynı şekilde, kara, deniz ve demiryollarıyla bu projede öne çıktıklarını ekliyor.

Çin ve Türkiye'nin yolları sadece Asya kıtasında kesişmiyor, Önen üçüncü ülkelerde de işbirliği yürüttüklerini ifade ediyor.

"Ben Türkiye ile Çin'i sınır komşuları olarak telakki ediyorum. Kuzey Afrika'ya, hatta Afrika geneline baktığınız zaman, Türkiye'nin çok ciddi yatırımları, Çin'in de çok büyük yatırımları var. Bizim üçüncü ülkeler üzerinden de ittifaklarımız var. Globalleşen dünyada ben Çin'i sınır komşumuz olarak görüyorum. Biz Türk-Çin ilişkileri özelinde konuşuyoruz ama aslında bu projeyle 60 ülkenin birbiriyle ilişkilerinden ve aralarındaki yatırım fırsatlarından da bahsediyoruz."

Çin'de Türkiye'nin görünürlüğü artacak

Türkiye'nin Çin'de kurumsal varlığını artırma hedefleri var. Öncelikli hedeflerden biri Çin'de bir Yunus Emre Enstitüsü açılması. Mayıs 2017'de bu konuyla ilgili anlaşma iki devlet başkanı tarafından imzalandı, konu kısa süre önce TBMM dış ilişkiler komisyonundan geçti. Önen, Çin'de bu konunun takipçisi olduklarını ve sürecin hızlandırılması için uğraştıklarını belirtiyor. "2018'de Yunus Emre'yi açarsak çok mutlu olacağız, çok önemli bir kazanım olacağını düşünüyorum" diyor Önen.

TRT'nin Çin'de adeta bir üs kurmasını hedeflediklerini ve bir ticaret odası açılmasını önemli bir görev olarak gördüklerini kaydeden Önen, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı ofisinin de burada açılmasını istediklerini kaydetti. Önen, Türkiye'nin kurum ve kuruluşları Çin'de ne kadar artarsa, ülkenin etkinliğinin de o denli artacağı görüşünde.

"Nere gitsem Türkçe konuşan Çinli yetkiler görüyorum"

Büyükelçi Önen, iki ülkenin, birbirlerinin dilini ve kültürünü iyi tanıyan gençler yetiştirmesinin elzem olduğunu belirtiyor. Çin Dışişleri Bakanlığı ve Çin Komünist Partisi'ne yaptığı ziyaretlerde, kendisini çok iyi Türkçe konuşan yetkililerin karşıladığına dikkat çeken Önen, bundan çok etkilendiğini, Türkiye'nin de Çinli misafirlerine kendi lisanında hitap edecek insanlar yetiştirmesi gerektiğini kaydediyor.

Röportajımızın ardından, sefaret bahçesinde kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Bu kış Beijing'de havanın temiz olmasından duyduğu memnuniyeti ifade ediyor Önen. Boş vakitlerinde neler yaptığını, şehrin hangi bölgelerinde vakit geçirmekten keyif aldığını soruyorum. "Açıkçası boş vaktim olmuyor" diyor, "Her Cuma günü, Pekin'in farklı bir camisini görmeye çalışıyorum, birazdan da 400 yıllık tarihi olan bir camiye gideceğiz."

(Emre DEMİR)