Almanya'dan Çin ve ABD'ye çağrı: Diyalog yolundan vazgeçmeyin

  2019-07-08 11:17:25  cri

Çin ve ABD liderleri G20 Osaka Zirvesinde ticaret müzakerelerini sürdürme kararı aldı. ABD'nin yeni gümrük tarifeleri getirmeme taahhüdünde bulunduğu görüşmenin ardından taraflar nihai bir anlaşmaya varmak için istişareyi sürdürüyor. Tarafların anlaşma mesajı, gerilimin tırmanmasından endişe eden küresel finans piyasalarına da nefes aldırdı.

Çin-ABD ticaret gerilimini yakından izleyen taraflardan biri de, dünyanın en gelişmiş ekonomilerinden biri olan Almanya. Alman ticaret ve sanayi çevresi, gerilimin bir an önce hafifletilmesini bekliyor.

Porsche, Lange, Gaggenau, Leica ve Berlin Filarmoni Orkestrası gibi tanınmış sektör temsilcilerinin kurduğu Meisterkreis adlı derneğin kurucu başkanı Clemens Pflanz, Çin ile ABD arasındaki gergin ekonomik ve ticari ilişkilerin hafifletilmesinin küresel ekonomide güveni artırdığına işaret etti.

Celemens Pflanz, karşılıklı yaptırımların neden olduğu kısır döngüyle karşılaştırıldığında, yalnızca eşit bir diyalogun, iki ülkenin ve dünyanın çıkarlarına uygun olduğunu vurguladı. Pflanz, "Bence iletişim bir zorunluluk, çünkü diyalog en iyi çözümdür. Bu süreçte bile, fikir birliğinin sadece küçük bir kısmına ulaşmak çok memnuniyet verici bir sonuç. Ayrıca diyalog bazında belirli projelere ihtiyaç vardır, yani sadece basit bir görüş alışverişi değil, karşılıklı güveni arttırmak ve planı uygulamak için zaman harcanmalı. Dolayısıyla daha derinlemesine inen bir istişare gerçekleştirilmeli." ifadesini kullandı.

Dünyadaki iki önemli ekonomi olan Çin ve ABD'nin ilişkilerin değişmesinin tüm dünyayı etkileyeceğine işaret eden Celemens Pflanz, iki ülkenin müzakereleri yeniden başlatma yoluna girmesinden memnuniyet duyduğunu kaydetti. Belirsizlikler arttığında iş dünyasının daha pasif durumda kaldığına işaret eden Pflanz, "Tüm sektörler belirsizliğe yol açan durumları görmek istemiyor. Almanya'ya bakacak olursak, ekonomik durum daha da kötüye gitmese bile, belirsizliğin artması işletmelerin ve tüketicilerin moralini azaltacak, onları çok hassas ve temkinli hale getirecek. Açıkçası günümüzde Avrupa-ABD ilişkileri de iyi durumda değil. Bu yüzden Avrupa ve ABD'nin aktif diyalog yapması kaçınılmaz. Bu süreçte önemli olan, ne kadar güçlü olduğunu kanıtlamak değil, birbirinin kültürünü anlamaktır, çünkü küresel iklim değişikliği gibi tek bir ülkenin gücüyle çözülemeyen birçok sorun vardır." diye söyledi.  

Ünlü bir Alman çikolata markasının satış müdürü Maximilian Kaub, Çin ve ABD'nin zorlukların üstesinden gelip müzakereyi yeniden başlatmasının dünya ekonomisine dinamizm vermesini takdirle değerlendirirken kaygılarını da ifade etti. Kaub, "İşbirliğine dayanmadan karşılıklı yarar sağlamak ve kazan-kazan elde etmek mümkün değildir. ABD'yi öncelemek ve kendi çıkarları için zorla karşı tarafın taviz vermesini sağlamak, uzun vadeli faydalar yaratamayacak" diye konuştu.

Şirketin yurt dışındaki satış stratejisinin başlıca olarak Çin'e odaklanmasının nedenini açıklayan Kaub, "ABD, Alman otomobilleri dahil Avrupa Birliği ürünlerine yaptırım uygulamaktadır. Bu nedenle yurt dışı satış stratejimiz başlıca olarak Asya'ya, özellikle Çin'e odaklanıyor. Çin piyasası, güçlü dinamizme ve istikrara sahiptir. Çin, e-ticaret ve online ödeme gibi teknolojiler bakımından dünyanın ilerisinde yer alıyor. Tüm bunlar ilgimizi çeken faktörlerdir" ifadesini kullandı.