Yorum: Ticari sorunları siyasallaştırmak başarısız olmaya mahkûm

  2019-08-20 15:14:08  cri

ABD Başkan Yardımcısı Pence, 19 Ağustos'ta Detroit Ekonomi Kulübü'nde yaptığı konuşmada ABD'nin "Çin halkına çok saygı duyduğunu" ve Çin pazarının zarar görmesini istemediğini söyledi. Pence, bir anlaşmaya varmak isteniyorsa, Çin'in taahhütlerine uyması ve bu işe önce 1984'te imzalanan Çin-İngiliz Ortak Deklarasyonuna göre Hong Kong'un haklarına saygı duyarak başlaması gerektiğini kaydetti.

Başkan Yardımcısı Pence'in sözleri son derece gülünç. Bu sözler aynı zamanda ekonomi ve ticaretle ilgili konuları siyasal malzeme haline getirerek Çin'in içişlerine kabaca müdahale amacı taşıyor.

Sözler ve eylemler…

Bir yıldan uzun süren Çin-ABD ekonomik ve ticari istişarelerinin tarihine bakıldığında, her seferinde Amerika Birleşik Devletleri varılan mutabakatı ihlal ediyor. Hem tarife siyasi yürütüp hem de "Çin halkına saygı duyduğunu" söylemek, sözler ile eylemler arasında büyük bir uçuruma işaret ediyor.

Diğer yandan Başkan Yardımcısı Pence biraz tarih çalışmalı ve Hong Kong'la ilgili iddialarının ne kadar gerçekten uzak olduğunu anlamalı. Konuşmalarında belirttiği Çin-İngiliz Ortak Deklarasyonu, Çin ve İngiltere taraflarınca 1984 yılında Çin'in Hong Kong'da egemenliği devralması ve geçiş düzenlemeleri üzerine imzalanan siyasi bir belgedir. Hong Kong'un 1 Temmuz 1997 itibariyle Çin'e dönmesinden sonra, anlaşmada belirtilen hak ve yükümlülükler tam olarak yerine getirildi ve anlaşma tarihte kalmış bir belge haline geldi: Çin hükümeti, Anayasa ve Hong Kong Temel Yasası uyarınca bölge üzerinde egemenliğini kullanıyor.

Başkan Yardımcısı olarak Pence, Çin'in iç meselelerine müdahale etmek için eski ve modası geçmiş bir tarihi belgeye sarıldı, böylece kendisini uluslararası toplumda gülünç duruma düşürmekle kalmadı, ülkesinin imajına da zarar verdi.

Hong Kong meselesini doğrudan Çin-ABD ekonomik ve ticari görüşmeleriyle ilişkilendirmek, Taiwan'a 8 milyar dolarlık F-16V savaş uçakları satmaya hazırlanmak ve Çin hükümetinin Hong Kong'la ilgili pozisyonunu destekleyen Twitter ve Facebook hesaplarını yasaklamak gibi adımlar, Amerika Birleşik Devletleri'nde adil ticaret ve ifade özgürlüğü adı verilen sahte örtüyü kaldırdı. Çin'i baskı altına almak için bu tip adımlar atmalarının nedeni, ABD'de yükselen ekonomik durgunluk riskinin kendilerini endişeye sevk etmesidir.

ABD'de ekonomik resesyon işaretleri var

Herkesin gördüğü gibi ABD'nin Çin'e karşı başlattığı ticari sürtüşmenin ortaya çıkmasından bu yana geçen bir yılı aşkın sürede, Çin ekonomisi makul bir aralıkta esnek ve hareketli şekilde gelişti. Ancak ABD ekonomisinin gerileme riski arttı. Özellikle son günlerde ABD'nin 10 ve 2 yıllık devlet borcunun verim eğrisi, ABD ekonomisinin durgunluğuna dair önemli bir erken uyarı işareti olarak kabul ediliyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ticaret Danışmanı Peter Navarro, Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Başkanı Lawrence Alan Kudlow ve Başkan Yardımcısı Pence arka arkaya "sahneye çıkarak", "ABD ekonomisinde gerileme görmediklerini" söylediler. Ancak onların kanıtsız savunmaları piyasanın endişelerini gideremedi.

ABD'nin ekonomik ve siyasi durumuna dayanarak, söz konusu siyasetçiler Çin'e baskıyı artırdı. Ancak geride kalan süreç aşırı baskının Çin üzerinde bir işe yaramadığını gösterdi.

Çin, her zaman ticaret hakkında müzakerelerin sürdürülmesi ve başka konuların buraya dahil edilmemesi gerektiğini savunuyor. Çin eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde müzakere etmeye istekli davranırken, ilkesel konularda asla taviz vermeyecektir.

ABD, 300 milyar ABD Doları tutarında Çin malları üzerinde gümrük tarifesini yüzde 10 artıracağını ilan etti. Buna karşı Çin gerekli önlemleri almak zorundadır.

Mike Pence ve aynı zihniyetteki siyasetçiler yanlış değerlendirmeler yapmamalı ve yanlış yola sapmada ısrar etmemelidir.

Çin, başka ülkelerin çıkarı pahasına kendini geliştirmez. Ancak kendini geliştirmek için hiçbir meşru hakkından da vazgeçmez. Hiç kimse Çin'e, kendine zarar verecek acı bir meyve yediremez. Ticari sorunları siyasallaştıran herhangi bir girişim kesinlikle başarılı olmayacak!