(Çin Mahallesi) Minimalist yaşam tarzı Çin'de yaygınlaşıyor

  2019-08-21 10:38:08  cri

Daha az ile yetinmeyi, sade bir yaşam sürmeyi teşvik eden minimalizm, Çin'de gün geçtikçe popülerleşiyor.

70 yıl önce Alman mimar Ludwig Mies van der Rohe tarafından ortaya koyulan "Az daha çoktur" (Less is more) felsefesi, zihinleri sadeleştirmeyi, yaşam çevresindeki fazlalıklardan kurtulmayı hedefliyor.

Beijing sakini 30 yaşındaki Lin Hanxing de minimalizmi benimseyenlerden biri. Beş gömlek, iki pantolon, dört çift ayakkabı, bir trençkot, bir kaban ve az sayıda ufak tefek eşya Lin'in tüm varlığı. Genç Çinlinin eşyasının tamamı küçük bir valize sığabiliyor.

Bundan henüz beş sene önce ise Lin bir alışveriş çılgınıydı. Çok uluslu bir şirkette tercüman olarak çalışan Lin, başkalarının dikkatini çekmek için büyük paralar harcıyor, gösterişli kıyafetler satın alıyordu.

Başkentteki 25 metrekarelik dairesi, 400 kıyafet, ayakkabılar ve çantalarla âdeta bir ambara dönmüş, onun için ekonomik yükten ibaret olmaya başlamıştı. Lin, o günleri "Maaşım 15 bin yuandı, fakat kerdi kartı borcum 25-30 bin civarındaydı." diyerek hatırlıyor.

Lin, 2014 yılında ABD'de minimalist yaşam tarzını anlatan Joshua Becker adlı "blogger"in tavsiyeleriyle tanıştı. Becker, takipçilerinden sahip oldukları eşyanın sayısını 100'ün altına indirmelerini istiyordu. Bu tavsiyeyi denemeye karar veren Lin, kıyafet, aksesuar, mutfak gereçleri, mobilya ve kitaplarının yüzde 90'ını atarken, sosyal medya hesaplarındaki nadiren iletişim kurduğu 120 kişinin ismini de listelerinden sildi. Lin, hem maddi hem de manevi fazlalıklarından kurtulması sonrasında yaşamının kolaylaştığını dile getiriyor.

Çin'de de yaygınlaşmaya başlayan minimalist yaşam felsefesi, ne kadar aza sahip olursanız o kadar mutlu olacağınızı söylüyor. Bu felsefeye göre, zihninizi temizleyip yeni bir düzen kurduğunuzda, düşünceleriniz de nefes alabilecek yeterli alana sahip oluyor. Fakat, minimalizmin yansımaları kişiden kişiye farklılık gösteriyor.

Bazıları, kitaplarını, oyuncaklarını hatta televizyonunu atmayı seçerken, bazıları ise eşya atmakla yetinmeyerek, büyük bir evden küçük bir eve taşınıyor. Bazıları da gereksiz haber ve bilgilerden kurtulmak için internette harcadığı süreyi azaltıyor.

Başkent Beijing'de tüketici anketleri yapan bir firma çalışanı olan Zhu Rui, Çinli zenginlerin çoğunun bir dönem maddi sıkıntı içinde bulunduğunu, bu nedenle refaha kavuştuktan sonra bir kimlik edinme gayesiyle pahalı nesneler satın almaya çalıştığını söylüyor.

Zhu, "Ancak varlıklarının aslında bir yük olduğunu ya da zevklerini temsil edemediğini fark ettikten sonra birçok kişi yaşam tarzını yeniden düşünüyor ve minimalizme dönüyor." diyor.

Her ne kadar, minimalizm tüketimi azaltmayı savunsa da bu kavram Çin'de birçok yeni iş fırsatı yaratmayı sürdürüyor.

Zhou Yiyan, 2015 yılında açtığı WeChat hesabı üzerinden Japonların eşya toplama ve düzenleme gibi yöntemlerini Çinli tüketicilere tanıtıyor. Zhou'nun hesabı, açılışından 18 ay sonra 200 binin üzerinde takipçi sayısına ulaştı.

Çin'deki büyük kentlerde "gereksiz eşya atma" furyasının başlayacağını düşünen Zhou, bunun sebeplerini ise şöyle açıklıyor: "Büyük kentlerde konut fiyatlarının yükselmesiyle daha çok tüketici, aslında kendisine yük oluşturan eşyalar için harcama yaptığını fark ediyor. Bazıları da daha ekonomik mobilyalara ve elektrik ürünlere ilgi göstermeye başlıyor. Eşyalarını düzenleme konsepti eğitimli orta sınıftan ilgi görüyor."

Bununla birlikte, Çin'de son dönemde minimalizmle ilgili eğitim merkezleri, tasarruflu yaşam tarzını teşvik eden mağazalar da kuruldu.

Zhou Yiyan, "Çin'de minimalizmin yansımaları zenginleşiyor. Bu akım gelecekte daha da fazla iş fırsatı yaratabilir." diyor.