Tesla'nın "Shanghai Hızı" Çin'in çekim gücünü yansıtıyor

CRI: Xu Yanqing

ABD'li elektrikli otomobil üreticisi Tesla, bugün Shanghai'da Model Y projesini resmen başlatarak Çin'de üretilen ilk grup Model 3 araçlarını sahiplerine teslim etti.

Tesla, geçen yıl Shanghai'da mega fabrika açtı. Bu yıl fabrikada satışa hazır bin araç üretildi. Tesla CEO'su Elon Musk, "Shanghai hızı son derece şaşırtıcı" diyor.

Güçlü avantajlara sahip olan Çin sürekli yabancı sermaye çekmektedir. "Shanghai hızı" her şeyden önce Çin'de teknolojiye ve kalifiye elemanlara verilen güçlü desteği gösteriyor.

Shanghai'daki mega fabrika, Tesla'nın yurt dışında kurduğu ilk mega fabrikası olarak çok sayıda robot ve otomatik üretim hattına sahiptir. Birçok kilit yazılımın Çinli mühendislerden oluşan bir ekip tarafından geliştirildiği fabrikadaki üretim verimliliği ve üretim süreci çok yüksek bir seviyeye ulaştı.

Günümüzde yüksek kaliteli gelişme modeline dönüşen Çin ekonomisinin küresel endüstriyel zincir ve değer zincirindeki konumu adım adım yükselmektedir. Çin'de çekilen yabancı sermayenin yapısı sürekli iyileştiriliyor, yüksek teknolojili sektörlerdeki yabancı sermaye kullanımı, kullanılan tüm yabancı sermayenin yüzde 30'unu buldu. Tesla'nın temsil ettiği yabancı yatırım sürekli Çin'in teknoloji ve kalifiye eleman avantajlarına "güven oyu" veriyor.

Bununla birlikte, "Shanghai hızı" yabancı sermayenin Çin pazarına girme arzusunu yansıtıyor.

Yaklaşık 1,4 milyarlık bir nüfusa sahip olan Çin'de 400 milyondan fazla kişi orta gelir grubuna aittir. Çin'in büyük pazar potansiyeli ve artan tüketici talebi, bir "dünya pazarı" olma cazibesini sürekli artırdı.

Otomotiv endüstrisiyle ilgili olarak, Çin sadece geleneksel otomobiller için en büyük pazar değil, aynı zamanda yeni enerji araçları için en büyük pazardır. Tesla CEO'su Elon Musk, karşılıklı yarar ve ortak kazancın daha iyi bir şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla, Çin piyasasının taleplerine göre yerel üretimin uygulanacağını vurguladı.

Telsa'nın Shanghai'daki mega fabrikasının yanı sıra, Anhui eyaletinin Hefei kentindeki Cummins motor projesi ve Guangdong eyaletinin Zhanjiang kentindeki Alman BASF projesi gibi projeler de peş peşe Çin'de kuruldu.

Çin Ticaret Bakanlığı tarafından kısa süre önce yayınlanan yabancı yatırımla ilgili verilere göre, 2019'un ilk 11 ayında, yatırımı 100 milyon ABD Dolarını aşan yabancı yatırım projelerinin sayısı 722'ye ulaştı ve bu rakam önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 15,5 arttı. Bu rakamlar, Çin piyasasının dev cazibesini gösterdi.

"Shanghai Hızı" aynı zamanda Çin'in yüksek seviyeli dışa açılmada elde ettiği bir kazanımdır. Shanghai'daki Tesla mega fabrikası, Çin'in yeni enerjiye dayalı araçlar alanında yabancı yatırımın hisse payına koyulan kısıtlamaların kaldırılmasından sonraki ilk tamamen yabancı sermayeli projedir.

Finans sektörüne bakıldığında, Çin'in bankacılık, menkul kıymetler ve sigorta endüstrileri için piyasaya erişim büyük ölçüde gevşetildi ve yabancı sermayenin hisse senedi oranlarındaki kısıtlamalar 2020'de tamamen kaldırılacak.

Çin, mallar ve üretim faktörlerinin dışa açılması alanında sağlam adımlar atmaktadır. Daha önemlisi, Çin, ekonomi ve ticaret kurallarının uluslararası düzeyle kenetlenmesine daha büyük önem vermektedir.

Yabancı Yatırım Yasası'nın onaylanmasından Shenzhen kentinde öncül pilot bölgenin inşa edilmesi, 6 yeni serbest ticaret pilot bölgesinin kurulması ve Çin Devlet Konseyi'nin yayınladığı "Ticari Ortamın İyileştirilmesi Yönetmeliği"ne kadar, Çin bu yönde büyük çaba göstermektedir.

AB'nin Çin'deki Ticaret Odası Başkanı Jörg Wuttke, Yabancı Yatırım Yasası'nın teknoloji transferi ve ticari sırların korunması dahil tüm kaygı verici alanları dikkate aldığını söyledi.

Jörg Wuttke'ye göre, günümüzde ticari korumacılık ve tek taraflılığın yeniden boy gösterdiği bir dönemde, Çin'e özgü piyasa avantajları ve dışa açılma çabaları, yabancı girişimcilerin Çin'de uzun vadeli yatırım yapmak için öz güvenini pekiştirdi.

AB'nin Çin'deki Ticaret Odası'nın kısa süre önce yayınladığı AB'nin Çin'deki işletmelerinin güveniyle ilgili rapora göre, bu işletmelerin yüzde 60'tan fazlası Çin'i gelecekte yatırımın öncelikli hedef ülkesi olarak seçiyor.

Şüphesiz ki, daha dışa açık bir Çin, yabancı yatırımcılara daha fazla fırsat sağlayacak.