Yorum: Davos ekonomik küreselleşmeye odaklanıyor

  2020-01-21 11:16:37  cri

CRI: Xu Yanqing

Dünya Ekonomik Forumu 2020 Yıllık Toplantısı İsviçre'nin Davos kentinde başlıyor.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in üç yıl önce düzenlenen Davos forumunda yaptığı konuşma halen hatırlanıyor. Geçen üç yılda Çin'in ortaklarıyla birlikte yazdığı "yeni küreselleşme hikayesi" de övgüyle değerlendiriliyor.

Üç yıl önce uluslararası finans krizi sonrasında derin bir ayarlama sürecinde bulunan dünya ekonomisi, yetersiz büyüme ivmesi ve zengin ile fakir arasında giderek büyüyen boşlukla karşı karşıya bulunmaktaydı. Bununla birlikte bölgesel çatışmalar sıklıkla meydana geliyor, terörizm ve mülteci dalgaları gibi küresel zorluklar birbirini izliyordu.

Birçok kişi bu sorunların ekonomik küreselleşmeden kaynaklandığını savunuyordu. Bu bağlamda Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, o yılki Dünya Ekonomik Forumu yıllık toplantısının açılışında şuna vurgu yapmıştı: "Dünyayı rahatsız eden sorunların ekonomik küreselleşmeyle basit bir şekilde ilişkilendirilmesi ne doğru ne de sorunların çözümüne yararlıdır."

Xi ayrıca, ekonomik küreselleşmenin getirdiği fırsatlar ve meydan okumalar karşısında tüm fırsatların değerlendirilerek meydan okumaların işbirliği içinde ele alınması, ekonominin küreselleşmeye yönlendirilmesinin doğru bir seçenek sayıldığının altını çizdi.

İşte bu düşüncenin yönlendirilmesiyle, üç yıl boyunca Çin ortaklarıyla küreselleşmeyi kararlılıkla koruyarak dünya ekonomisinin büyümesine öncülük etti. Hem ekonomik küreselleşmeden faydalanan hem de aktif bir şekilde katkı yapan bir rolü üstlendi.

Geçtiğimiz üç yıl boyunca Çin, karşılıkla yarar ve ortak kazancın gerçekleştirilmesi için dışa açılmayı sürekli artırarak küresel pazarı genişletip fırsatlar ve çıkarları paylaşmaktadır.

Bir taraftan, Çin, mallar ve üretim faktörlerinin açık akışını teşvik etti, ülke çapında gümrük entegrasyonu reformu ve uluslararası ticaret için "tek pencerede işlemleri bitirme" gibi bir dizi ticareti kolaylaştırıcı önlemi desteklemeye devam etti. Ayrıca yabancı sermaye girişine ilişkin negatif liste sürekli olarak daraltıldı ve yabancı sermayenin bankacılık, menkul kıymetler ve sigortacılık gibi alanlara erişimi önemli ölçüde serbestleştirildi. Bu seneyse yabancı yatırımların hisse senedi payına koyulan kısıtlamalar tamamen kaldırılacak. Finansal sektörün dışa açılmasına da hız kazandırıldı.

Diğer taraftan, Çin yeni kurallar belirlemekle dışa açılmanın yeni modelini geliştirdi. "Yabancı Yatırım Yasası"ndan Shenzhen kentindeki pilot bölgesi, Shanghai Serbest Ticaret Bölgesi'nin yeni alanı ve yeni kurulan 6 serbest ticaret pilot bölgesi inşasına ve "Ticaret Ortamını İyileştirme Yönetmeliği"nin yayınlanmasına kadar, Çin piyasalaşma yönünde daha yüksek seviyeli dışa açılmanın geliştirilmesi yolunda ilerlemektedir.

Bununla birlikte, Çin'de Kuşak ve Yol inşasının kaliteli bir şekilde ilerletilmesi ve Çin Uluslararası İthalat Fuarı'nın düzenlenmesi gibi çabalar, küresel işbirliği kanallarını zenginleştirmektedir. Şu ana kadar toplam 160'tan fazla ülke ve uluslararası örgüt, Çin'le Kuşak ve Yol işbirliği anlaşması imzaladı.

Bunun dışında, iki kez düzenlenen ithalat fuarında yaklaşık 129 milyar ABD Doları tutarında niyet sözleşmeleri imzalandı. Çin'in büyük pazarının dünyanın dört bir yanından gelen teknolojiler, hizmetler ve mallarla kenetlenmesi, dünya ekonomik büyümesini güçlü bir şekilde teşvik etti.

Xi, üç yıl önce "Dünya ekonomisinin karşı karşıya olduğu temel sorun yetersiz büyüme ivmesidir ve yenilik kalkınmanın temel itici gücüdür" ifadesini kullandı.

Son üç yılda, "Çin İnovasyonu" dünya ekonomisine sürekli ivme kazandırdı. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü'nün 2019 Küresel İnovasyon Endeksi raporuna göre Çin, üst üste dört yıl tırmanarak 14. sırada yer aldı.

5G'yi örnek alarak, Çin 5G alanında patent birikimi ve standart etki konusunda gözle görülür avantajlara sahiptir. Çin, 5G teknolojisi ve yapay zeka teknolojisi dahil olmak üzere en son bilimsel araştırma başarılarını diğer ülkelerle paylaşmaya istekli olduğunu her zaman vurguluyor. Çin aynı zamanda diğer ülkelerle yeni çekirdek rekabetçiliği yetiştirerek ekonomik büyüme modelini dönüştürmeye hazırdır.

Üç yıldan önce, Xi, "Büyük ya da küçük, güçlü ya da zayıf, zengin ya da fakir ülkeler, uluslararası toplumun eşit üyesidirler, karar alma süreçlerine katılmalı, haklarından yararlanmalı ve yükümlülüklerini eşit olarak yerine getirmelidirler" dedi.

Son üç yılda Çin, küresel yönetişim sisteminin inşasına daha aktif olarak katılıyor ve dünya ekonomik düzeninin daha adil ve makul bir yönde gelişimini teşvik etmek için büyük çaba harcıyor.

Şu an, Çin'in çağrısıyla kurulan Asya Altyapı Yatırım Bankası'na üye ülkelerin sayısı 102'ye yükseldi. Gelişmekte olan ülkeler, bu bünyede hisse senetlerinin çoğunluğunu oluşturarak nispeten büyük söz hakkına sahiptir. Bu gelişme küresel ekonomik yönetişim sisteminin reformunu bir hayli hızlandırdı.

Geçen üç yılda, Çin somut adımlarla ekonomik küreselleşmenin nasıl yönlendirilmesi gerektiğini en iyi şekilde doğruladı. İşte bu nedenle, insanlar Çin'in düzenlenecek son yıllık toplantıdaki performansına umutla bakıyor.

Dünya Ekonomik Forumu'nun küresel gündeminden sorumlu baş yöneticisi Sebastian Buckup, yaptığı konuşmada, bu dönemki toplantıda Çin'in sürdürülebilir kalkınma, teknoloji ve ekonomik büyüme dahil üç alandaki tartışmalarda son derece önemli rol oynayacağına işaret etti.

Sürekli dışa açılan bir Çin'in dünya ekonomik büyümesini destekleme ve ekonomik küreselleşmeyi yönlendirmede önemli ve benzersiz bir rol oynamaya devam edeceği öngörülebilir.