"Salgın, Çin turizmindeki gelişme eğilimini değiştirmez"

  2020-02-16 15:47:50  cri

Turizm piyasasının gidişatını değerlendiren uzmanlar, mevcut meydan okumaların yanı sıra, ilerleyen dönemde yeni gelişme fırsatlarının da doğacağını savunuyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Çin'de ortaya çıkan yeni koronavirüs pnömanisi (NCP) salgınıyla ilgili "küresel acil durum" ilan edildiğini 30 Ocak'ta duyurdu. Çin'in turizm çevrelerinden edinilen bilgiye göre, bu gelişme ülkenin turizm piyasasına olumsuz etkiler getirdi, ancak önde gelen yerli turizm şirketleri bu etkiyi ortadan kaldırmak için bir dizi aktif tedbir aldıklarını bildirdi.

Olumsuz etkilere karşı tedbirler alındı

Geçtiğimiz Bahar Bayramı'nda salgın nedeniyle "rezervasyon iptalleri", "uçak seferlerinin durdurulması" ve "rezervasyon ödemelerinin iadesi" kelimeleri sıkça duyuluyordu. Çin'deki kültür ve turizm makamları, piyasa unsurlarının durumunu dikkate alarak, salgını dönemini en az kayıpla atlatmak için bir dizi önleyici tedbir aldı. Bu kapsamda tarihi, kültürel ve turistik mekanlar ziyarete kapatıldı, kültür ve sanat faaliyetleri askıya alındı, kafile halinde gezi hizmetleri iptal edildi. Acentelerin, turistik mekanların ve otellerin rezervasyon ödemelerini turistlere zamanında iade edip etmediğine yönelik denetim güçlendirildi. Şimdiye kadar iade edilen rezervasyon ödemeleri yüzlerce milyon yuana ulaştı.

Travelgo.com şirketinin yönetim kurulu başkanı Wu Zhixiang basına verdiği demeçte, salgının getirdiği etkilere karşı turizm acentelerinin personeli arasında dayanışmayı en ön plana almaları gerektiğini vurguladı. İlerleyen dönemde nakit akışının makul seviyede tutulmasının önemine de değinen başkan Wu, acentelerin kriz altında varlıklarını sürdürebilmek için kendi finansman kanallarını devreye sokup hükümetin desteğinden etkin şekilde faydalanmaları, ticaret ve girişim tarzlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini söyledi.

Salgın nedeniyle çok sayıda ülke, Çinli turistlerin girişlerine yönelik tedbirler aldı. Şubat ayında çok sayıda havayolu şirketi, uçuş seferlerini yeniden düzenledi. Hatta bazı ülkeler, Çin vatandaşlarına yönelik vize politikalarını revize etti. Filipinler, 28 Ocak'tan itibaren, Çin vatandaşlarına havalimanı vizesi uygulamasını geçici olarak durdurdu. Kazakistan'ın Çin vatandaşlarına uyguladığı 72 saatlik vize muafiyeti askıya alındı. Malezya, salgından en ağır şekilde etkilenen Hubei eyaletinden gelen Çinlilerin ülkeye girişini bir süreliğine durdurdu. Japonya, Kore Cumhuriyeti, Vietnam ve İngiltere gibi ülkeler, sınırlarına giriş yapacak olan Çin vatandaşlarından sağlık durumunu gösteren bir forum doldurmalarını talep ediyor.

Çin Turizm Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dai Bin, turizmin uluslararası bir faaliyet alanı olduğuna dikkat çekerek, milyonlarca turistin can güvenliğini korumanın yanı sıra, salgının yayılmasının da engellenmesi gerektiğini söyledi. Bu hedefe ulaşmak için vize, sivil havacılık, göç, gümrük, kamu güvenlik ve turizm kurumlarının sıkı işbirliği içinde olmalarının önemine değinen Başkan Dai Bin, "Çin Dışişleri Bakanlığı'nın, yabancı ülkelerde mahsur kalan Hubeilileri özel uçaklarla ülkelerine geri götürmesi iyi bir gelişme." diye konuştu.

Salgın, Çin'deki büyüme eğilimini değiştirmez 

Uzmanlar, salgın kısa vadede hizmet tüketimini olumsuz etkilediğini, ancak uzun vadede bunun Çin'in ekonomik büyüme eğilimini değiştirmeyeceğini savundu.

Çin, dünyanın en büyük turist kaynak ülkesi. Geçtiğimiz Bahar Bayramı'nda salgının en olumsuz etkilediği sektörlerden ikisi ulaştırma ve turizm oldu. Wanbo Yeni Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü Başkan Yardımcısı Liu Zhe, turizm ve ulaştırmanın milli ekonomideki paylarının sırasıyla yüzde 4,5 ve yüzde 7,9 olduğunu hatırlattı. Liu Zhe, salgının bu iki sektöre getirdiği olumsuz etkiler nedeniyle ekonomik büyümede 1 puanlık gerilemenin görüleceği tahmininde bulundu.

Ekonomist Teng Tai, 2003 yılında patlak veren SARS salgınının Çin ekonomisine getirdiği etkilerin yılın ikinci çeyreğinde ancak hissedilmeye başladığını ve ekonomide yüzde 2'lik gerileme görüldüğünü anımsattı. Teng Tai, ancak SARS salgınının sona ermesiyle birlikte, büyümenin yeniden hız kazandığını ve yüzde 10'a ulaştığını kaydetti. Ekonomist Teng, bu kez yeni korona virüsü salgınının Çin ekonomisine getireceği etkileri değerlendirmek için sadece SARS döneminde yaşananların dikkate alınmaması, Çin ekonomisinin yeni normal dönemdeki şartlarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı.

Çin Renmin Üniversitesi Kalkınma Stratejileri Araştırma Enstitüsü'nden Profesör Liu Xiaoguang, "Dünya Sağlık Örgütü salgını değerlendirmek için önümüzdeki 3 ay içinde birkaç kez daha toplanacak. Aslında salgının uluslararası acil durum ilan edilmesi, salgının üstesinden gelinmesinde aktif rol oynayacak. Salgın, Çin'de bilhassa yatırım ve iç tüketime daha büyük etkiler getirecek. Bu bağlamda mevcut küresel ekonomik koşullar altında, iç tüketimin istikrarı, Çin ekonomisinin gelişmesi açısından hayati önem taşıyor. "

Çin Turizm Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dai, DSÖ'nün Çin'de salgının turizm piyasasına etkilerinin kısa vadeli ve psikolojik boyutta olduğunu, uzun vadede etkilerini değerlendirebilmek için ise ilerleyen günlerdeki gelişmelere bakılması gerektiğini söyledi.

Salgını, tüm dünya ülkeleri birlikte göğüslemeli

Nitekim, Uluslararası Sağlık Tüzüğü'nün yürürlüğe girdiği 2007 yılından bu yana, pek çok kez salgın meydana geldi ve DSÖ birkaç kez küresel acil durum ilan etti. Örgütün bu kararları, salgınların bertaraf edilmesi için daha fazla uluslararası kaynağı seferber etmeyi amaçlıyor. Çin Renmin Üniversitesi Kalkınma Stratejileri Araştırma Enstitüsü'nden Profesör Liu Xiaoguang, DSÖ'nün kararının uluslararası işbirliğini kuvvetlendirmek ve ilgili tarafların Çin'e desteğini artırmasını sağlamak maksadıyla alındığını, küresel ticaret ortamında salgının önlenmesinin amaçlandığını söyledi. Uzman Liu, yılın tamamı için değerlendirmesinde bu işbirliğinin Çin ekonomisi ve hatta tüm dünyaya yararlı olacağını kaydetti.

DSÖ Genel Sekreteri Tedros Adhanom, salgın nedeniyle Çin'e yönelik seyahat ve ticaret kısıtlamalarını tavsiye etmediklerini belirtti. Çin'in önde gelen online turizm acentesi Ctrip.com şirketinin yönetim kurulu başkanı Liang Jianzhang, "Mevcut salgın, şüphesiz küresel turizmi zayıflatmakta. Salgının Çin turizmine getirdiği etkiler, Çinlilerin yurtdışı seyahatlerinde görülecek." diye konuştu.

Liang Jianzhang, Çinli turistlerin küresel ekonomiye katkısının son derece büyük olduğuna dikkat çekerek, çok sayıda ülkedeki ekonomik büyümenin dinamiklerinden birinin Çinli turistlerin yurt dışı seyahatleri olduğunu söyledi.

Liang, "Çin'in komşu ülkelerinin yanı sıra, turizmden büyük gelir elde eden tüm ülkelerde salgının olumsuz etkileri görülecek. Tabii, Tayland, Japonya ve Kore Cumhuriyeti gibi bazı komşu ülkelerde bu etki daha belirgin olacak. Çin'e coğrafi mesafesi fazla olan ülkelerde ise daha yavaş bir süreçte salgının etkileri görülebilir. Ancak, salgının olumsuz etkilemeyeceği ülke kalmayacaktır. Şu an itibarıyla şirketimiz üzerinden yapılan milyonlarca seyahat rezervasyonu iptal edildi. Özellikle yurt dışına yönelik rezervasyonların sayısı az değil. Yurtdışında konaklama hizmeti sağlayan taraflar, havayolu şirketleri ve turizm mercilerinin, bu etkilerden kaçınmaları söz konusu değil. "

Liang Jianzhang, yabancı ülkelerin hükümetleri ve işletmelerinin salgını doğru ve rasyonel şekilde değerlendirmeleri ve makul önlemlerle karşılık vererek salgın sorununu Çin ile birlikte göğüslemeleri gerektiğini söyledi.

Liang Jianzhang, "Salgının turizme olumsuz etkisi büyük boyutta olacak. Ancak bu meydan okumanın üstesinden gelme konusunda kendimize güvenimiz tam. Biz, hizmet kalitemizi artırmaya devam edeceğiz. Salgın nedeniyle turizm piyasası dibe vurduktan sonra yeniden sıçrama yapacak, ilerleyen dönemde öngördüğümüz güçlü büyüme için hazırlıkları etkin şekilde yapmalıyız. "diye konuştu.