Yorum: Siyasi hesaplar Çin'in iyi niyetine leke sıçratmamalı

Covid-19 salgını, dünya genelinde hızla yayılıyor. 200'den fazla ülkede Covid-19 vakası görülürken, toplam vaka sayısı 700 bini aştı. Salgından en ciddi şekilde etkilenen ABD ve İtalya'da tespit edilen vakaların sayısı 100 binin üzerine çıktı.

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen "Covid-19'la mücadele" temalı G20 Zirvesi'nde, salgınla mücadele sürecinde tüm ülkelerin işbirliğini dayanışma içinde yoğunlaştırması gerektiği vurgulandı.

Salgınla mücadele çalışmalarında kritik bir döneme girilirken, Çin hükümeti ve halkı uluslararası topluma mümkün olduğunca yardım ve destek sağladı.

Çinli şirketler, diğer ülkelerin salgınla mücadele çalışmalarına katkı yapmak için gece gündüz çalışarak tıbbi malzeme üretiyor.

Çin'in iyi niyetli yardımları uluslararası toplumda da takdirle karşılandı. Çekya Cumhurbaşkanı Milos Zeman, ülkesine yalnızca Çin'in tıbbi malzeme desteği sağladığını belirtti.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, salgınla mücadelede AB'ye verdiği destek nedeniyle Çin'e müteşekkir olduklarını ifade etti. İspanyol vatandaşları ise sosyal medya platformlarında, "Çin'e teşekkürler" ve "Çin'e alkış" gibi mesaj ve kampanyalar paylaşıyor.

Ancak Çin ile uluslararası toplum arasındaki dostane etkileşim karşısında, bazı Batılı politikacılar ve medya organları, Çin karşıtlığını alışkanlık hâline getirmelerinden dolayı Çin'in yardımlarındaki iyi niyeti de kasten yanlış yorumluyor ve Çin ile ilgili ülkeler arasında düşmanlık yaratmaya çalışıyor.

Aslında, Çin'in diğer ülkelerin salgınla mücadelesine yardımcı olmadaki amacı çok basit: Daha fazla hayat kurtarmaya çalışmak... Bazı kişilerin dediği gibi, "maske diplomasisi" veya "jeopolitik düşünceler" diye bir durum asla mevcut değil.

Aniden ortaya çıkan bu salgın, tüm insanların kader ortağı olduğunu kanıtladı. Batı'daki bazı kişilerin kibir ve önyargılarını terk etmelerini, siyasi hesaplarının bu iyi niyete ve samimiyete leke sıçratmamasını umuyoruz. Aksi takdirde, bu durum nedeniyle zarar gören ve acı çekenler eninde sonunda yine kendileri olacak.