Yorum: Pompeo'nun Xinjiang hakkındaki yalanları yalnızca kendine zarar verecek

  2020-07-06 20:45:02  cri

Wang Juemian-CRI Haber Merkezi

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo kısa süre önce yaptığı bir konuşmada, Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde sözde "zorla çalıştırma ve kitlesel gözaltı bulunduğunu" iddia ederek, Çin'in terör ve aşırıcılıkla mücadele için aldığı önlemlere iftiralar çaldı. Pompeo'nun Çin'in içişlerine müdahale niteliğindeki bu iddiası, Xinjiang'ın refahı ile istikrarını bozma ve Çin'in kalkınmasını engelleme konusundaki art niyetini yansıtıyor.

Aslında Pompeo'nun yarattığı bu siyasi yalanların hiçbir dayanağı yok. Mesela, sözde "bir milyona yakın Uygur'un göz altında bulunduğu" yalanı, ABD yönetiminin desteklediği "Çin İnsan Hakları Savunucuları Ağı" tarafından 8 kişi üzerinde yapılan bir araştırmaya dayanarak uyduruldu. "Uygurların ülkenin iç kesimlerinde zorla çalıştırıldığı" yalanı ise, uzun zaman ABD yönetimi tarafından finanse edilen "Avustralya Stratejik Politikaları Araştırma Enstitüsü" tarafından ortaya atıldı.

Aslında Xinjiang meselesi, ABD'deki bazı kesimlerin iddia ettiği gibi insan hakları, milliyet ve inanç meselesi değil, terör ve bölücülükle mücadele meselesidir. Çin hükümeti, terörizm, bölücülük ve aşırıcılığı kökünden yok etmek için bölgede eğitim ve istihdamı güçlü bir şekilde hızlandırıyor.

Örneğin, Pompeo gibi insanlar tarafından "toplama kampı" olarak nitelendirilen mesleki eğitim merkezleri, aslında kursiyerlerin aşırıcı fikirlerden kurtulup, istihdam edilebilecek bir mesleki beceri edinmesine yardımcı olan eğitim merkezleridir ve bu merkezlerin kurulması Birleşmiş Milletler (BM) Küresel Terörle Mücadele Stratejisi ilkesine ve ruhuna uygundur. Eğitim merkezlerindeki bütün kursiyerler halihazırda mezun olup, hükümetin yardımıyla istihdam edildi.

Azınlık etnik gruplara mensup insanlara istihdam konusunda destek verilmesi, Xinjiang'ın istikrarlı şekilde kalkınması ve ülke çapında milli dayanışmanın gerçekleştirilmesi için güçlü bir tedbir olarak kabul ediliyor.

Aslında, 2018 yılından bu yana Xinjiang'ın güney bölgesindeki yoksul ailelerden 151 binden fazla iş gücü istihdam edilerek, yoksulluktan kurtarıldı. Gerçekler, Xinjiang halkının kişisel özgürlüğünün hiçbir zaman sınırlanmadığını kanıtladı.

Öte yandan, Xinjiang'da son 40 aydır hiçbir terör olayı yaşanmadı. Geçen sene Xinjiang'ın gayri safi yurtiçi hasılası yüzde 6,2 arttı. Yoksulluk oranı 2013 yılında yüzde 19,4 iken, bu oran geçen yıl yüzde 1,24'e indi. Xinjiang'ın terör ve aşırıcılıkla mücadele çalışmalarında kaydettiği başarılar, uluslararası toplumda geniş şekilde olumlu karşılandı.

Kısa süre önce sona eren BM İnsan Hakları Konseyi 44. Toplantısı'nda 46 ülke ortak bildiri yayınlayarak, Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde uyguladığı politikaları desteklediklerini yineledi. Şu ana kadar 91 ülkeden 70'ten fazla grup ve binden fazla kişi, Xinjiang'a davet edilerek, bölgeyi ziyaret etme imkanı buldu. Bu kişiler, Çin'in terör ve aşırıcılıkla mücadelede elde ettiği deneyimlerin uluslararası toplum tarafından da öğrenilmesi gerektiği kanısında.

Başta Pompeo olmak üzere Amerikalı politikacılar, bu gerçekler karşısında kendileri tarafından yönetilen siyasi oyunları oynamaya devam ediyor. Onlar bir yandan Xinjiang'daki etnik grupların durumuna ilgi gösterdiklerini belirtirken, diğer yandan Xinjiang'daki şirketlere baskı uyguluyor. Bu çelişkili eylemler, sürekli demokrasi ve insan hakları vurgusu yapan Amerikalı politikacıların Xinjiang'daki etnik grupların mutluluğu ve yaşamını dikkate almadığını, bu kişilerin sadece Xinjiang'da sorun çıkararak Çin'e sıkıntı yaratmayı ve özel siyasi çıkarlar peşinde koşmayı amaçladığını gösteriyor. Onların eylemleri, çifte standart uyguladıklarını ve Xinjiang'da kaosa yol açan terör ve şiddet güçlerine destek verdiklerini de yansıtıyor.

Şu an ABD'de salgınla ilgili verilerde azalma görülmüyor. Öte yandan, ırk ayrımcılığına karşı protestolar da devam ediyor. Amerikalı politikacılar, kendi ülkelerindeki durumu düşünmek yerine, uluslararası toplumda yalanlar yaratarak terör ve şiddet güçlerine destek veriyor. Xinjiang'ın kalkınması gerçeklerinin karşısında, onların bu oyunlarının gerçek amaçları da su yüzüne çıkıyor. Bu eylemler, kendi ülkelerindeki sıkıntıları arttıracak ve dönüp dolaşıp kendilerine zarar verecek.