Salgın günlerinde sinema işbirliğinde yeni arayışlar

22 Ağustos'ta başlayan 10 Beijing Uluslararası Film Festivali kapsamındaki Çin-yabancı sinema işbirliği forumu ve film yatırım konferansı (The Sino-Foreign Co-Production Forum & Film Pitch) dün Beijing'de yapıldı.

Yerli ve yabancı sinemacılar internet yoluyla diyalog gerçekleştirerek sinema işbirliği, sinemanın yerelleşmesi ve uluslararasılaşma modeli, salgın döneminde çekim deneyimleri gibi konular üzerinde görüş alışverişinde bulundu.

Çin, İngiltere, Fransa, Rusya, Yeni Zelanda, Japonya ve Hindistan dahil 22 ülke ile hükümetler arası film işbirliği anlaşmaları imzaladı.

2000'den 2019'un sonuna kadar, 244 film Çin ve diğer ülkeler tarafından ortaklaşa üretildi ve gösterime girdi.

Çin'in ana kesiminde 100 milyon yuandan fazla gişe geliri elde eden film sayısı 49'a çıktı. Çin ve diğer ülkeler tarafından ortaklaşa çekilen filmler yavaş yavaş yerel ve uluslararası film çevrelerinde önemli bir güç haline geldi.

Çin Film Ortak Prodüksiyon Şirketi (CFCC) Genel Müdürü Liu Chun'a göre, Çin-yabancı film işbirliği süreci Çin'in sinemada sanayileşme sürecinin önemli bir parçasıdır.

Liu Chun, "Pazarımız yeterince büyük olduğu için film yapımlarının sayısı, ekran sayısı ve izleyici sayısı arttı. Yılda yalnızca birkaç olağanüstü yerli ve ithal film, büyük nüfusun yüksek kaliteli film talebini karşılamak için yeterli değil" dedi.

Uzun zamandır ortak yapımlar lokalizasyon ve uluslararasılaşmanın eş zamanlı olarak gelişmesi zorluğunu çekiyor. Kültürel farklılıkların üstesinden gelmek ve yerel pazar ile uluslararası pazar arasındaki ortak kazancı azami düzeye çıkarmak, dünkü forumun odak noktası haline geldi.

"Die Hard 2" gibi ünlü filmleri yöneten İngiliz yönetmen Renny Harlin, filmlerin ortak yapımı için öncelikli unsurun film konusu ve malzemelerinin seçilmesi olduğuna işaret ederek Çin ve küresel unsurların organik bir şekilde birleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Bu yıl aniden ortaya çıkan COVID-19 salgını, küresel film endüstrisinin geliştirme modeli ve uluslararası işbirliği modeli üzerinde büyük bir etki yarattı ve ayrıca küresel film yapımcılarının yeni film çekim yöntemlerini ve modellerini düşünmelerini sağladı.

"Love Letter" ve "Hello, Bloom" gibi filmlerle izleyiciler tarafından yakından tanınan Japon yönetmen Shunji Iwai, Japonya'daki film endüstrisinin yeniden başlamasını desteklemek amacıyla, kendisinin salgın sırasında "olağanüstü yöntemler" kullanarak bir filmin yapımını tamamladığını açıkladı.

Shunji Iwai şunları söyledi:

"Bu yılın Mayıs ayında, salgının ortasındaki Tokyo'yu yansıtan bir film yapmak istiyordum. Sonunda filmi tamamlamak için uzaktan çekimler kullandık. Spesifik olarak, oyuncular kendilerini çekiyorlar, kaydedilen malzemeleri bana gönderiyorlar, sonra evde kurgusu yapıyorum. Film, Temmuz ayı sonunda Japonya'da küçük tiyatrolarda gösterildi. Salgın bittikten sonra kesinlikle arkadaşlarımla buluşmak için Çin'e gideceğim."