Yorum: Çağın ana eğilimi halen çok taraflılıktır

  2020-09-16 20:36:16  cri

Covid-19 salgınının dünya genelinde hızla yayıldığı, tek taraflılık ve ticari korumacılığın baş gösterdiği bir dönemde, insan toplumu nereye gidiyor?

15 Eylül'de video konferansı yoluyla resmen başlayan 75. BM Genel Kurulu'ndan net bir yanıt geldi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve 75. BM Genel Kurulu Başkanı Volkan Bozkır konferansta yaptıkları konuşmalarda, çok taraflılıkta ısrarcı olunmasının önemine vurgu yaptı.

İki isim de çeşitli tehditlere karşı, uluslararası toplumun tek taraflılığa karşı çıkması, böylece BM'ye olan güvenin artırılması gerektiğini söyledi.

Aynı gün Dünya Ticaret Örgütü, ABD hükümeti tarafından 200 milyar ABD dolarını aşan Çin mallarına uygulanan tarifelerin yasadışı olduğuna karar verdi. Objektif bir tavırla alınan bu karar, uluslararası toplumda çok taraflılığın tek taraflılığa verdiği güçlü bir karşılık olarak değerlendirildi.

Son yıllarda, "Önce Amerika" peşinde koşan bazı siyasetçilerin manipülasyonu altında, Washington'un tek taraflılığı ve korumacı duyguları vahşi bir at gibiydi. Bu Amerikalı siyasetçiler, kendilerine uymayan küresel kuralları bir kenara bırakarak, diğer ülkelere zorbacılık yaptılar, çok taraflılığa dayalı işbirliğini hiçe saydılar.

Dünya Ticaret Örgütü, BM İnsan Hakları Konseyi ve BM Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü gibi çok sayıda uluslararası örgüt, Amerikalı siyasetçilerin istismarı, ihlali ve kasıtlı girişimleri nedeniyle zora düştü.

İklim değişikliliği Paris Sözleşmesi, İran nükleer sorununa ilişkin nihai anlaşma gibi önemli küresel mutabakatlar, ABD'nin "keyfince" sözleşmeyi bozması veya çekilmesi nedeniyle çıkmaza girdi.

Her geçen gün daha fazla insanın baskıcı süper güçlere direnmek ve onlara karşı çıkmak için öne çıkması sevindirici. Bir BM araştırmasına göre, ankete katılanların yüzde 90'ı salgın gibi küresel zorluklarla başa çıkmak için uluslararası işbirliğinin gerekli olduğuna inanıyor. Ankete katılanların yüzde 74'ü Birleşmiş Milletler'in rolünün çok önemli olduğu görüşünde. Bu, çok taraflılığın yolunun hala dünyanın ana akımı olduğunu gösteriyor.

En büyük gelişmekte olan ülke ve Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olarak Çin, her zaman çok taraflılığın ortağı ve sadık bir destekçisi olmuştur.

Tek taraflılığın ve güç politikasının zorbalığıyla yüzleşirken, çok taraflılığı savunmak daha acil ve önemlidir. Dünyanın, güçlü bir Birleşmiş Milletler'e ihtiyacı var.