該
(該) v. 應當;應當是;理應如此 : f. Gerekmek:
應該 Gerekmek
天晚了,該休息了。 Geç oldu, dinlenmemiz gerekiyor.
ɡǎi
改
1: v. 變更;更換: f. Değişmek, değiştirmek:
改變 Değişmek︱ 更改 Değiştirmek
2: v. 把錯誤的變成正確的: f. Düzeltmek:
改正 Düzeltmek︱ 改作文 Metin düzeltmek
改進技術 Teknolojiyi geliştirmek
ɡān
幹
(乾)
1: adj. 不含水分或水分很少: s. Kuru, su olmayan:
幹洗 Kuru temizleme
衣服幹了。 Elbise kurutuldu.
2: n. 加工製成的幹的食品: is. Kurutulmuş yiyecekler:
牛肉乾兒 Kurutulmuş dana eti
買一盒餅乾。Bir kutu bisküvi satın al.
3: adj. 枯竭;完了;沒有了: s. Tükenmiş, bitmiş; Yok:
水快流幹了。 Su akarak bitmek üzere.
See ɡàn on p.88 88. sayfadaki ɡàn'a bak
ɡǎn
趕
(趕)
1: v. 追趕;趕: f. Kovalamak, acele yapmak:
追趕 Kovalamak︱ 趕路 Yolculuğunu aceleyle yapmak
他騎車往電影院趕。 O bisikletle aceleyle sinemaya gidiyor.
2: v. 駕;驅使;驅逐: f. Sürmek, kovmak:
趕羊 Koyun sürüsünü gütmek︱ 趕馬車 Atlı arabayı sürmek
把飛蟲趕走。Uçan böcekleri kov.
ɡǎn
敢 adj. 勇敢;有勇氣;有膽量: s. Cesur:
勇敢 Cesur︱ 果敢 Cesur ve kararlı
她敢在冬天游泳。 Kış aylarında yüzme cesareti var.
ɡǎn
感
1: v. 感覺: f. Hissetmek, duymak:
感到 Hissetmek︱ 感覺 Duymak
很感意外 Çok şaşırmak, kendini çok şaşkın hissetmek
2: v. 外界事物在意識上引起反應: f. Duygulandırmak, etkilemek:
感動 Duygulandırmak︱ 感想 İzlenim,düşünce
這個故事很感人。 Bu hikâye çok duygulandırıcı.
3: n. 情感;感情: is. Duygu:
好感 Favori, İyi izlenim︱引起反感 Bıktırmak
ɡàn
幹
(幹)
1: n. 主要或主體部分: is. Başlıca veya ana parça:
樹榦 Ağaç gövdesi︱鐵路幹線 Ana demiryolu hattı
2: v. 做;從事: f. Yapmak, çalışmak:
幹活兒 Çalışmak︱ 苦幹 Sıkı çalışmak
她幹過會計。 Muhasebeci olarak çalışmıştı.
3: adj. 辦事能力強: s. Yetenekli:
幹練 Yetenekli
精明強幹 Akıllı ve yetenekli
See ɡān on p.86 86. sayfadakiɡān'a bak
ɡānɡ
剛
(剛)
1: adv. 才;方才: zf. Hemen şimdi:
剛才 Hemen şimdi
他剛回家。 Eve şimdi döndü.
2: adj. 堅硬;堅強: s. Güçlü, iradeli:
剛強 Güçlü︱ 剛直 Dürüst ve açık sözlü
性情剛正 Güçlü karakter
ɡāo
高
1: adj. 從下向上距離大;離地面遠: s. Uzun, yüksek:
高樓 Yüksek bina︱ 高山 Yüksek dağ
站得高 Yüksek bir yerde ayakta durmak
2: n. 高度: is. Yükseklik:
身高 Boy uzunluğu︱ 音高 Ses tonu
小李有兩米高。 Xiao (küçük) Li'nin boyu iki metre.
3: adj. 地位、等級在上的;超出一般的: s. Konumu, sınıfı üst düzey olan:
高水準 Yüksek seviye︱ 高級 Üst düzey
體溫有點兒高。 Vücut sıcaklığı biraz yüksek.
ɡǎo
搞
1: v. 做;幹;辦: f. Yapmak:
搞生産 Üretim yapmak
搞建設 İnşa etmek
工作搞出成績。 Çalışmada başarı kaydetmek
2: v. 設法得到:f. Elde etmek:
搞情報 İstihbarat elde etmek
搞到一些材料 Bazı malzemeler elde etmek
ɡào
告
1: v. 把事情、意見等説給別人: f. Bildirmek:
公告 Bildiri︱ 忠告 Öğüt
她告訴 我一件重 要的事情。 Bana önemli bir şey söyledi.
2: v. 到司法機關檢舉: f. Adli kuruluşlara şikayet etmek:
到法院去告他。 Onun hakkında mahkemeye başvurmak
3: v. 表明;表示: f. Anlatmak, göstermek:
告別 Veda etmek
告退 Ayrılmak için izin almak
大功告成。 Bir iş başarıyla tamamlandı.
ɡē
哥
1: n. 同父母或同輩親屬中年紀比自己大的男子: is. Bir kimsenin kendinden yaşça büyük olan erkek kardeşi:
哥哥 Ağabey︱ 大哥 En büyük erkek kardeş
表哥 Erkek kuzen
2: n. 稱年紀跟自己差不多的男子: is. Yaşı kendisine yakın olan erkeklere yönelik hitap:
張二哥 Ağabey Zhang︱ 老大哥 Ağabey
ɡē
歌
1: n. 歌曲: is. Şarkı:
民歌 Türkü
唱一支歌 Bir şarkı söylemek
2: v. 唱歌: f. Şarkı söylemek:
高歌一曲。Bir şarkı söylemek
ɡé
格
1:n. 格子: is. Kare:
方格兒 Kare︱ 帶格兒的本子 Kareli defter
2: n. 標準;格式: is. Standart:
及格 Sınavda başarılı
産品全部合格。 Bu ürünlerin hepsi uygunluğa ulaştı.
3: n. 品位;品質: is. Karakter, nitelik:
人格 Kişilik ︱ 品格高尚 Yüce karakter
ɡè
個
(個)
1: classifier.用於單獨的人或事物: "Tane" gibi sınıflandırıcı bir sözcük:
一個人 Bir insan︱ 兩個小時 İki saat
2: adj. 單獨的: s. Tek:
個別 Bireysel︱ 個人 Tek kişi
個體 Birey
3: n. 人的身材或物品的體積: is. Boy, büyüklük:
個子︱Boy 高個兒 Uzun boylu
大個兒的蘋果 Büyük elma
ɡè
各
pron. 一定範圍內的所有個體;分別做或分別具有: zam. Çeşitli, farklı:
各種商品 Çeşitli mallar
各國朋友 Çeşitli ülkelerin dostları
兩人各有特點。 İki kişinin özellikleri farklı.
ɡěi
給
(給)
1: v. 送;交: f. Sunmak, vermek:
給他兩本書。Ona iki kitap ver.
把筆還給小明。 Kalemi Xiao (Küçük) Ming'e geri ver.
2: prep.為;替: e. İçin:
他給我們幫忙。Bize yardım ediyor.
老師給我們上課。 Öğretmen bize ders veriyor.
See jǐ on p.139 139. sayfadaki jǐ'ye bak
ɡēn
根
1: n. 根: is. Kök:
樹根 Ağaç kökü︱ 鬚根 Lifli kök
這棵樹的根很發達。 Bu ağacın kökü çok gelişmiş.
2: n. 事物的本源: is. Kaynak:
根據 –e göre
知根知底 Bir kişi hakkında her şeyin bilinmesi
3: adv. 從根本上;徹底地: zf. Kökünden; tamamen:
根除 Kökünden yok etmek
有病要根治。Hastalığın varsa, tamamen tedavi edilmelidir.
ɡēn
跟
1: n. 腳的後部或鞋襪的後部: is. Topuk:
高跟兒鞋 Yüksek topuklu ayakkabı
腳後跟 Ayak topuğu
2: v. 跟隨: f. Takip etmek:
跟隨 Takip etmek
跟著爸爸去公園。 Babamla parka git.
3: prep. 同;向: edat. Birlikte, (kimin) ile:
他有事要跟你商量。 Seninle bir şeyi konuşmak istiyor.
4: conj. 和: bağlaç. Ve:
門前種了花跟草。 Kapı önünde çiçek ve otlar yetiştiriliyor.
ɡēnɡ
更 v. 改變;改換: f. Değiştirmek:
更改 Değiştirmek︱ 更新 Yenilemek
日程還需要變更一下。Gündemde değişiklik yapılması gerekiyor.
See ɡènɡ on p.96 96. sayfadaki ɡènɡ'e bak
ɡènɡ
更 adv. 又;再;更加: zf. Daha:
更加 Daha︱ 更好 Daha iyi
小樹長得更高了。 Ağaç daha yükseldi.
See ɡēnɡ on p.96 96. sayfadaki ɡēnɡ'e bak
ɡōnɡ
工
1: n. 工人: is. İşçi:
技工 Teknisyen︱ 合同工 Sözleşmeli işçi
2: n. 工業: is. Sanayi:
化工 Kimya sanayii︱ 輕工 Hafif sanayi
3: n. 生産勞動;工作: is. Üretim, çalışma:
工具 Alet︱ 動工 Çalışmaya başlamak
在工廠做工 Fabrikada çalışmak
ɡōnɡ
公
1: adj. 屬於群眾、集體或國家的: s. Kamuya ait olan:
公物 Kamu mal varlığı︱ 辦公 Resmi iş yönetmek
大公無私 Özgecil
2: adj. 共同的;公認的: s. Ortak, genel kabul gören:
公式 Formül
公理 Genel kabul gören kural︱ 公約 Antlaşma
3: adj. 公正;沒有偏心的: Adil, tarafsız:
公道 Adalet
她辦事很公正。 O her işi adil şekilde çözer.
4: v. 公開的: f. Açığa vurmak:
公佈 Açıklamak︱ 公告 Bildirmek
公布於世 Bir şeyi dünyaya ilan etmek
5: adj. (動物)雄性的: s. Erkek (hayvan):
公雞 Horoz ︱ 公牛 Boğa
這只貓是公的。 Bu, bir erkek kedi.
ɡōnɡ
宮
1: n. 古代帝王的住所: is. İmparatorluk, saray:
故宮 Yasak Kent
2: n. 神話中仙人的住所: is. Efsanede tanrıların oturduğu yer:
天宮 Gök sarayı︱ 月宮 Ay sarayı
3: n. 某些文化娛樂場所的名稱: is. Bazı kültürel faaliyet alanlarının ismi:
少年宮 Çocuk Sarayı︱ 民族宮 Etnik Sarayı
歌劇在文化宮演出。 Tiyatro, Kültür Sarayı'nda sahnelendi.
ɡònɡ
共
1: adv. 一起承受或進行: zf. Ortaklaşa:
共同 Ortaklaşa
和平共處 Barış içinde bir arada yaşamak
2: adv. 總計;合計: zf. Toplam:
這座大樓共有十二層。Bu binanın toplam 12 katı var.
買傢具共花了2000元。 Mobilya satın almak için toplam 2000 yuan harcandı.
ɡǒu
狗 n. 狗: is. Köpek:
小狗 Küçük köpek︱看門狗 Bekçi köpeği
家裏養了兩隻狗。 Evimde iki köpek var.
ɡòu
夠 v. 足夠;滿足一定的需要: f. Yeterli olmak, belli bir talebi karşılamak:
材料不夠用 Malzeme yetersiz.
別著急,時間還夠。 Acele etme, zaman daha var.
ɡū
姑
1: n. 父親的姐妹: is. Babanın kız kardeşi:
姑媽 Hala ︱ 大姑 Büyük hala
表姑 Babaannenin erkek kardeşinin kızı
2: n. 指少女: is. Kız:
姑娘 Kız︱ 村姑 Köylü kız
ɡǔ
古 adj. 很久以前的;s. Eski; Eski çağlara ait olan:
古老 Eski, yaşlı︱ 遠古 Eski çağlarda
這是一座有名的古城。 Bu, çok ünlü bir tarihi kent
ɡǔ
股
1: classifer. 組成線、繩的一部分: Halatın bir kolu, iplik teli:
三股兒線 Üç kollu iplik
一根線可分成兩股兒。 Bir ip iki kola ayrılır.
2: n. 資金或財物的一部分: is. Hisse:
股份 Hisse︱ 股票 Hisse senedi
ɡù
故
1: n. 意外的或不幸的事情: is. Kaza:
變故 Beklenmedik olay ︱ 事故 Kaza
2: n. 原因: is. Sebep:
無故遲到 Sebepsiz olarak geç kalmak
會議因故改期。 Toplantı tarihi, belli bir sebepten dolayı değiştirildi.
3: adj. 原來的;過去的: s. Orjinal, geçmiş:
故居 Tanınmış isimlerin kaldığı evler
故鄉 Memleket︱ 故人 Eski arkadaş
4: v. (人)死亡: f. Ölmek (İnsan):
病故 Hastalıktan öldü︱ 身故 Ölmek
老人已經故去了。 O yaşlı adam öldü.
ɡù
顧
(顧)
1: v. 回頭看;看: f. Geri dönüp bakmak, bakmak:
回顧 Yeniden gözden geçirmek
環顧四週 Dört tarafa bakmak
2: v. 照顧;注意;考慮: f. Gözetmek, dikkat etmek, düşünmek:
不顧一切 Dünyayı umursamamak; Kendini tehlikeye atmak
顧全大局 Genel durumu göz önünde bulundurmak
照顧 Bakmak
3: n. 顧客: is. Müşteri:
顧客 Müşteri ︱光顧 Ziyaret (Müşteri)
ɡuā
刮
1: v. 用刀子除去物體表面的東西: f. Sıyırmak, tıraş etmek:
刮臉 Yüzü tıraş etmek︱ 刮鬍子 Sakal tıraşı olmak
2: v. (風)吹: f. Esmek (Rüzgâr):
颳風 Rüzgâr esmek
小樹被刮倒了。 Küçük ağaç rüzgârdan devrildi.
ɡuà
挂 v. 挂: f. Asmak:
挂鐘 Duvar saati
把帽子挂在衣架上 Şapkayı askıya as.
墻上挂著一張地圖。 Duvarda bir harita asılı.
ɡuān
關
(關)
1: v. 關: f. Kapatmak:
關門 Kapıyı kapatmak︱ 關燈 Lambayı söndürmek
把電視關了。Televizyonu kapat.
2: v. 放在裏面不讓出來: f. Birini bir yerde tutmak, kilitlemek:
把小狗關在家裏。Küçük köpeği eve kilitle.
把關著的鳥兒放了。Kafese kapanmış kuşu serbest bırak.
3: n. 交通要道的守衛處所;貨物進出口的地方: is. Geçit; kontrol noktası, sınır kapısı:
關口 Stratejik geçit︱ 邊關 Sınır geçidi
海關 Gümrük
4: n. 牽涉;牽掛: is. –ilgi, -e İlişkin:
關係 İlişki︱ 相關 İlgili
這件事和他無關。 Bu olayın onunla ilişkisi yok.
ɡuān
觀
(觀)
1: v. 看;查看: f. Seyretmek, bakmak:
觀察 Gözlemek︱ 旁觀 Seyirci olarak kalmak
參觀動物園 Hayvanat bahçesini ziyaret etmek
2: n. 看到的景象: is. Manzara:
景觀 Manzara|天下奇觀 Dünyanın harikası
3: n. 對事物的認識或態度: is. Düşünce, tavır:
觀念 Düşünce|世界觀 Dünya görüşü
樂觀的態度 İyimser tavır
See ɡuàn on p.106 106. sayfadaki ɡuàn'a bak.
ɡuǎn
館
(館)
1: n. 供賓客、旅客居住的場所: is.Konuklara sağlanan oturma yeri:
賓館 Otel
附近有一家旅館。 Yakınlarda bir otel var.
2: n. 一個國家在另一個國家辦理外交的人員辦公的場所: is:Diplomatların çalıştığı yer:
大使館 Büyükelçilik︱ 領事館 Konsolosluk
3: n. 某些服務行業店舖的名稱: is. Hizmet sağlayan yerlerin ismi:
茶館 Çayhane︱ 照相館 Fotoğraf stüdyosu
體育館今晚有足球賽。 Stadyumda bu akşam futbol maçı var.
ɡuǎn
管
1: n. 管子: is. Boru:
管道 Boru hattı︱ 電子管兒 Elektronik tüp
管樂 Nefesli çalgı müziği
2: v. 管理;過問: f. Yönetmek, bir işe bakmak:
管賬 Hesap tutmak
管理 Yönetmek
這件事你一定要管。 Bu işe bakmalısın.
ɡuàn
觀
(觀) n. 道教的廟宇: is. Taoist tapınak:
道觀 Taoist tapınak
白雲觀 Baiyun Tapınağı (Beijing'de)
See on p.104 104. sayfadaki ɡuān'a bak
ɡuǎnɡ
廣
(廣)
1: adj. 寬大;寬闊: s. Geniş:
廣場 Meydan ︱ 寬廣 Geniş
這種服裝流行面很廣。 Bu giysi geniş alanda popüler hale geldi.
2: adj. 數量大;多: s. Büyük miktarda, çok:
兵多將 廣 Çok er ve subay var︱ 推廣 Yaygınlaştırmak
ɡuì
貴
(貴)
1: adj. 價格或價值高: s. Pahalı, değerli:
寶貴 Değerli
這裡的商品太貴。 Buradaki mallar çok pahalıdır.
2: adj. 社會地位高: s. Toplumsal konumu yüksek:
貴族 Aristokrat︱ 貴人 Yüksek toplumsal konuma sahip insan, soylu
熱情接待貴賓。 Değerli konukları sıcak karşılamak
ɡuó
國
(國)
1: n. 國家;代表國家的: is. Devlet:
祖國 Vatan︱ 國歌 Milli marş
大熊貓是中國的國寶。 Panda, Çin'in değerli hayvanıdır.
2: s.本國的;特指中國: s.Bir ülkeye ait , mesela Çin:
國産 Çin yapımı︱ 國畫 Çin resmi
我喜歡用國貨。 Ülkemin mallarını kullanmayı tercih ediyorum.
ɡuǒ
果
1: n. 植物的果實: is. Meyve:
果樹 Meyve ağacı︱ 水果 Meyve
開花結果 Çiçek açar ve meyve verir.
2: n. 事情的最後結局: is. Sonuç:
成果 Başarı︱ 結果 Sonuç
3: adv. 果然;確實: zf. Aslında:
果然 Gerçekten
果真是這樣。 Gerçekten böyle.
ɡuò
過
(過)
1: v. 經過;通過: f. Geçmek:
過河 Nehri geçmek︱ 過橋 Köprüden geçmek
過日子 Geçinmek
2: v. 超過;超出: f. Aşmak:
過期 Süresi geçti︱ 超過 Aşmak
這孩子已經過15歲了。 Bu çocuğun yaşı 15'in üstünde.
3: n. 過失;錯誤: is. Hata:
過錯 Hata
記過 Hatayı kaydetmek
知過必改 Yanlış yeri varsa mutlaka düzelt