拉
1: v. 拉: f. Çekmek:
拉車 El arabası çekmek
把椅子拉過來 Sandalyeyi buraya al.
他拉著馬走。 O, atı çekerek yürüyor.
2: v. 用車運: f. Araçla taşımak:
用卡車拉東西 Eşyaları kamyonla taşımak
這車能拉貨,也能拉人。Bu araç hem yük, hem de insan taşıyabilir.
3: v. 排泄(大便): f. Dışkılamak:
拉肚子 İshal
這孩子又拉了。Bu çocuk bir kez daha dışkıladı.
là
落
1: v. 跟不上;被丟在後面: f. Geride kalmak, geri bırakılmak:
他 不 想 落在大 家後面。Arkadaşlarının gerisinde kalmak istemiyor.
2: v. 忘記帶走;遺漏: f. Bırakmak, götürmeyi unutmak:
我 把 書落在家裏 了。Kitabı evde unuttum.
這裡 落了 兩 個 字。 Burada iki sözcük eksik
老師點名的 時候把 他 落了。 Hoca yoklama yaparken, onu unuttu.
See luò on p.211 211. sayfadaki luò'ya bak
lái
來
(來)
1: v. 來;從別的地方到説話人這裡: f. Gelmek:
客人 來了。Misafir geldi.
他 們坐火車來北京。Onlar trenle Beijing'e geldi.
信來了。 Mektup geldi.
2: v. 表示要做某事或來做某事: f. Bir kişiye bir şeyi yaptırmak:
讓他來做這事。Bu iş o yapsın.
再來個好聽的歌兒。Güzel bir şarkı daha.
我來寫吧。 Yazayım.
3: v. 表示動作的趨向: f. Konuşana doğru hareket etmek:
拿 來幾 本書 Birkaç kitabı buraya getir.
他 買來幾 斤水果。O, birkaç jin meyve aldı.
láo
勞
(勞)
1: adj. 辛苦;累: s. Yorgun:
勞累 Yorgun
2: v. (客氣話)煩勞: f. Zahmet vermek:
勞駕。Affedersiniz.
有勞您了。 Size zahmet oldu.
lǎo
老
1: adj. 年紀大: s. Yaşlı, eski:
老人 Yaşlı insan︱ 老朋友 Eski arkadaş
這個 房子 很老了。 Bu ev çok eski.
2: adv. 經常;一直: zf. Sık sık, her zaman:
他 老晚到。O her zaman geç kalıyor.
別老學習,要注意 休息。Her zaman çalışma, dinlenmen de gerekiyor.
附在某些動植物名稱、姓氏、排行前面: Kişi adının önünde kullanılan samimi bir ifade:
老王 Lao (yaşlı) Wang︱ 老張 Lao (yaşlı) Zhang
lè
樂
(樂)
1: adj. 快活;歡喜: s. Mutlu, neşeli:
歡樂 Neşeli ︱ 快樂 Mutlu
新年快樂!Yeni yılınız kutlu olsun!
2: v. 很高興(做某事): f. (Kahkahayla) gülmek; eğlendirmek:
她 樂 得 嘴都合 不 上 了。O kahkahayla güldü.
他 的 話把 大 家説樂 了。 Onun sözleri, herkesi güldürdü.
See yuè on p.440 440. sayfadaki yuè'ye bak
le
了 用在句子中間,表示它前面的動作或變化已經完成: Bir cümlenin ortasında kullanılan ve bir hareketin bitmiş olduğunu gösteren ifade:
回了 家 Eve döndü.
紅了 臉 Yüzü kızardı.
高了 兩 米 İki metre daha yükseldi.
用在句子末尾,表示出現某種新情況或發生某種變化: Bir cümlenin sonunda kullanılarak yeni durum veya bazı değişiklikler yaşandığını ifade eder:
他 來北京了。Beijing'e geldi.
他 吃了 飯了。Yemek yedi.
蘋果都熟了。 Elmalar olgunlaştı.
See liǎo on p.201 201. sayfadaki liǎo'ya bak
lěi
累
1: v. 堆積;集聚: f. Biriktirmek, toplamak:
累進 Belli oranla artmak︱ 累計 Toplam
2: adv. 多次;連續: zf. Defalarca, devamlı olarak:
累次 Defalarca︱ 累日 Günlerce
累年 Yıllarca
See lèi on p.190 190. sayfadaki lèi'ye bak
lèi
累
1: adj. 疲乏;疲憊: s. Yorgun:
我 累了。Yoruldum.
這事真累人。 Yorucu bir iş.
2: v. 操勞: f. Yorulmak:
累了 一天,該休息 了。Bir gün yoruldun, dinlenmen gerekiyor.
See lěi on p.189 189. sayfadaki lěi'ye bak
lěng
冷
1: adj. 溫度低: s. Soğuk:
冷水 Soğuk su
你 冷嗎?Üşüyor musun?
天冷了,該穿 多點兒。Hava soğudu, kalın giyin.
2: adj. 刻薄;不熱情: s. Soğuk veya sert (tavır):
冷臉 Sert yüz ifadesi︱ 冷貨 Çok satılamayan mal
他 學的 專 業 現在成 冷門了。Öğrendiği bilgiler şu an pek kullanılmaz.
lí
離
(離)
1: v. 分開;分別: f. Ayrılmak:
他 離 家兩 年了。Evden iki yıl ayrı kaldı.
孩子 離 不 了母親。Çocuklar, annelerinden ayrılamaz.
魚 兒 離 不 開水。 Balıklar sudan ayrılamaz.
2: v. 相隔;相距: f. Mesafe (alan), uzaklık (zaman):
他 家離 學校很近。Evi okula çok yakın.
離 開學還有一 周。 Okul açılışına daha bir hafta var.
lǐ
禮
(禮)
1: n. 表示敬重、祝福等的形式或動作: f. Saygı veya iyi dilekleri belirten yöntem veya davranış, tören:
婚禮 Düğün ︱ 行禮 Selâmlamak
敬禮 Selâmlamak
2: n. 禮物;禮品: is. Hediye:
送禮 Hediye vermek︱ 禮 品 Hediye
禮 金 Hediye parası
lǐ
裏
1: n. 用在名詞後面,指在一定空間、時間等範圍內: is. Bir yer veya zaman içinde olma anlamında:
房間裏 Odada
假期裏 Tatilde
文章裏 Yazıda
2: n. 用在"這、那、哪"等後面,表示地點: is. "這、那、哪" "Şu 、 Bu、 O" gibi sözcüklerin arkasında kullanılarak, yer ifade edilir:
從那裏到這裡 Buradan oraya
他在哪? O nerededir?
3: classifier. 長度單位,一里等於五百米: Uzunluk birimi, bir Li eşittir beş yüz metre:
他家離單位有十里地。 Onun evi, iş yerine on Li uzaklıktadır.
lǐ
理
1: n. 道理;事物的規律: is. Mantık, kural:
情理 Mantık︱ 合理 Haklı
他説的話有道理。 Haklıdır.
2: v. 治理;管理: f. Yönetmek, idare etmek:
理 家 Ev işlerine bakmak︱ 自 理 Kendi kendine bakmak
護 理 Bakım yapmak
3: v. 修整;清理:f. Düzen vermek, temizlemek:
理 發 Saçları kestirmek ︱ 清理 Temizlemek
把 書架理 一 理。 Kitap rafındaki tozu al.
4: n. 自然科學或物理學: is. Doğa bilimi:
理 科 Fen ︱ 數理 化 Matematik, fizik ve kimya
lì
力
1: n. 人體器官的效能: is. Güç, yetenek:
視力 Görme yetisi︱ 活力 Canlılık
他 的 聽力 很好。İşitme yetisi çok iyidir
2: n. 力氣: is. Kuvvet, güç:
體 力 Fiziksel kuvvet ︱ 有力 Güçlü; kuvvetli
我 一 定盡力。 Elimden geleni yapacağım.
lì
歷
()
(曆)
1: v. 經過: f. Geçmek, yaşamak:
歷 久 Uzun zaman geçmek
歷 盡辛苦 Çok zorluğu yaşamak
會議 歷 時五 天。Toplantı beş gün sürdü.
2: adj. 過去的各個或各次: s. Geçen:
歷 年 Geçen yıllar︱ 歷 代 Geçen dönemler
我 們的 歷 次 合 作都很好. Her defasında iyi işbirliği yaptık.
3: n. 用年、月、日記錄和計算時間的方法: is. Takvim:
西曆 Güneş takvimi ︱ 農曆 Ay takvimi
lì
立
1: v. 站立: f. Ayakta durmak:
立 正 Hazırolda durmak
坐立 不 安 Endişe içinde olmak
門口立 了 一 個告示。Kapı önüne bir uyarıcı levha dikildi.
2: v. 訂立;制定: f. Saptamak, hazırlamak:
立 法 Yasamak ︱ 立 合 同 Sözleşme hazırlamak
立 戶 Banka hesabı açmak
lì
利
1: adj. 吉利;順利: s. Uğurlu, pürüzsüz:
吉利 Uğurlu
順利 Pürüzsüz
2: n. 利潤;利息: is. Kâr; faiz:
利息 Faiz
一本萬利 Düşük maliyetle büyük kâr kazanmak
3: n. 好處:is. Yarar:
這樣對他有利。Bu, ona yararlıdır.
lì
例
1: n. 例子;例句: is. Örnek, örnek cümle:
舉例 Örnek vermek︱ 例句 Örnek cümle
2: n. 標準;規則: is. Standart; kural;
條例 Yönetmelik ︱ 體例 Yazı tarzı
lián
連
(連)
1: v. 互相銜接: f. Bağlamak:
連日 Günlerce
一 個 連一 個 Peş peşe
兩 句 話連起 來説。İki cümleyi bağlayarak söyle.
2: prep.包括在內: e. Dahil:
連他 一 共五 個 人。O da dahil toplam beş kişi var.
連包裝一共有七八斤重。 Ambalajı dahil, toplam ağırlığı 7- 8 jin.
3: n. 連,軍隊編制: is. Bölük:
連隊 Bölük︱ 連長 Bölük komutanı
lián
聯
(聯)
1: v. 事物相合;結合: f. Birleştirmek:
聯繫 Haberleşmek ︱ 聯歡 Bir araya gelip eğlenmek
聯名 Ortak imzalı
聯合國 Birleşmiş Milletler
2: n. 對聯: is. Beyit:
春聯 Bahar Bayramı beyitleri
對聯 Beyit
liǎn
臉
(臉)
1: n. 臉;某些物體的前部: is. Yüz; Bazı şeylerin ön kısmı:
洗 臉 Yüz yıkamak|門臉兒 Bir binanın ön yüzü
臉上帶著笑容 Güler yüz.
2: n. 臉上的表情: is. Yüz ifadesi
臉色 溫和 Ilımlı yüz ifadesi
他一下子就變了臉。O hemen kızdı.
liàn
練
(練)
1: v. 練習: f. Pratik yapmak:
練筆 Yazı yazma pratiği yapmak
練字 El yazısı yazma pratiği yapmak
2: adj. 經驗多;閱歷廣: s. Tecrübeli, deneyimli:
老練 Tecrübeli︱ 熟練 Becerikli
幹練 Kabiliyetli ve tecrübeli
liánɡ 涼
adj. 溫度比較低: s. Soğuk, serin:
涼水 Soğuk su︱ 涼風 Soğuk rüzgâr
天涼了。Hava soğudu.
See liàng on p.201 201. sayfadaki liàng'a bak
liánɡ
糧
(糧) n. 糧食: is. Tahıl, gıda:
乾糧 Gıda︱ 口糧 (Birine) verilen tahıl miktarı
糧 食 Tahıl
liǎnɡ兩
(兩)
1: num. 二;兩個: sayı. İki:
兩 條路 İki yol ︱ 兩 只手 İki el
兩 萬 20 bin
2: num. 一些;表示不定的數目: Birkaç, kesin olmayan sayı:
我 説兩 句 話。Birkaç söz söylemek istiyorum.
過兩 天再説。Birkaç gün sonra konuşalım.
3: classifer. 重量單位,五十克是一市兩: Ağırlık birimi, 50 gram eşittir bir liang:
一 兩 黃 金 Bir liang altın
liànɡ亮
1: adj. 光線充足;有光澤: s. Aydınlık, parlak:
亮 度 Parlaklık
亮光 Parlak ışık
房間裏很亮,不用開燈。Oda çok aydınlık, lamba yakılmasına gerek yok.
今晚的月亮又大又亮。 Bu akşam Ay hem büyük, hem de parlak.
2: v. 發出亮光: f. Parlamak:
亮燈 Lamba yakmak
天亮了。Güneş çıktı.
3: v. 擺在明處;顯露出來: f. Ortaya çıkarmak, göstermek:
亮 相 Sahneye çıkmak
亮證件 Kart göstermek
他 向 門衛亮 了 一下 進門卡。 Giriş kartını nöbetçiye gösterdi.
liànɡ
涼
v. 使溫度降低: f. Soğutmak:
水太熱,要涼 一 下兒。Su çok sıcak, biraz soğuması gerekiyor.
我 涼 了 一 杯茶。 Bir bardak çay soğuttum.
See liáng on p.198 198. sayfadaki liáng'a bak
liǎo
了
1: v. 結束;完結: f. Bitmek, sona ermek:
這事已 經了了。Bu olay bitti.
她 説起 話來沒完沒了。 O, durmadan konuşuyor.
2: v. 用在"得"或"不"後,表示可能或不可能: f. "de"(得) veya"bu"(不) arkasında kullanılarak, olasılığı ifade eder:
菜太多,吃不了。Yemek çok fazla, bitirilemez.
這次他來不了。O, bu sefer gelemeyecek.
這事辦得了。Bu iş yapılabiliyor.
他興奮得吃不了飯。Yiyemeyecek kadar heyecanlı.
See le on p.189 189. sayfadaki le'ye bak
liào
料
1: n. 材料: is. Malzeme:
木 料 Kereste︱ 布 料 Kumaş
她 買了 一 塊衣 服 料子。 Bir parça kumaş aldı.
2: n. 有某種特定用處的東西: is. Özel bir işleve sahip şey:
肥料 Gübre︱調料 Baharat
3: v. 推測;估計: f. Düşünmek; tahmin etmek:
料想 Tahmin etmek
不出所料 Tahmin edildiği gibi
料不 到會發 生 這種 事。 Bu olayın yaşandığını hayal bile etmedim.
lín
林
1: n. 樹林: is. Orman:
樹林 Orman︱ 林子 Orman
房子 的 後面是一 片樹林。 Bu ev arkasında bir orman var.
2: n. 表示聚集在一起的同類事物或人: is. Aynı nitelikteki şey veya insan:
石林 Taş Ormanı︱ 藝 林 Sanat çevresi
línɡ
零
1: adj. 分散的;細碎的: s. Dağıtılmış, parçalanmış:
零件 Parça︱ 零賣 Perakende
零錢 Bozuk para
2: num. 零;沒有數量: sayı. Sıfır:
兩年零十天 İki yıl on gün
一減一等於零。 Bir eksi bir eşittir sıfır.
3: num. 表示某些量度的計算起點: sayı. Sıcaklığın sıfır derecesi:
零上 一 度 Sıfırın üstünde bir derece
零下五 度 Sıfırın altında beş derece
lǐnɡ
領
(領)
1: v. 引導;帶領:f. Liderlik etmek, rehberlik etmek:
領路 Yol göstermek
導遊領著遊客去坐車。Rehberin rehberliğinde turistler otobüse biniyor.
領孩子去公園。Çocukları parka götürün.
2: n. 衣服領子: is. Yaka:
衣領 Yaka︱ 領口 Yaka bandı|高領 Balıkçı yaka
3: v. 擁有;管轄: f. Sahip olmak, yönetmek:
領土 Toprak︱ 領空 Hava sahası
領海 Deniz sahası
4: v. 接受;領取: f. Kabul etmek, almak:
領工錢 Maaş almak
領結業證書 Diplomayı almak
發新書了,快去領吧。 Yeni kitap dağıltılıyor, haydi almaya git.
lìnɡ
另 adv. 另外,在説過的之外;除了這個之外: zf. Ayrıca; Başka:
另有打 算 Başka plan var.
另想 辦法 Başka çare bulmak
不 是他,是另一 個 人。O değil, başka bir kişi.
liú
留
1: v. 停在一個地方;不離開: f. Bir yerde kalmak, ayrılmamak:
下課 後,老師讓他 留一 下兒。Dersten sonra, öğretmen onun biraz kalmasını istedi.
畢 業 後他 就留校工作了。O, mezun olduktan sonra okulda kalıp çalışmaya başladı.
2: v. 保存: f. Elde tutmak, saklamak, korumak:
保留 Saklamak |留存 Kalmak
把 車票留好。 Bileti iyi sakla.
3: v. 注意力放在某個方面: f. Dikkati bir şeyler üzerinde toplamak:
留神 Dikkatli olmak|留心 Dikkat etmek
留意 Gözü açık tutmak, dikkat etmek
4: v. 居住到外國學習: f. Yabancı ülkede öğrenim görmek:
留學 Yabancı ülkede öğrenim görmek
留英學生 İngiltere'de öğrenim gören öğrenci
他是一名留學生。O, yabancı ülkede öğrenim gören bir öğrenci.
liù
六 num . 六: sayı. Altı:
六個 書包 Altı okul çantası
三加三等於 六。Üç artı üç eşittir altı.
liù
陸
() num. 數字"六"的大寫形式:sayı. Çince karakteriyle yazılan "altı":
See lù on p.207 207. sayfadaki lù'ya bak
lónɡ
龍
(龍)
1: n. 龍;中國古代傳説中的一種神奇動物: is. Ejderha:
龍宮 Ejderha Sarayı |龍王 Ejderha kralı
2: n. 形狀像龍的或有龍的圖形的: is. Ejderha şeklindeki şey:
龍燈 Ejderha resimli Çin feneri |龍船 Ejderha şeklindeki gemi
火龍 Ateş ejderhası
lóu
樓
()
1: n. 兩層或兩層以上的房子: is. Bina
樓房 Bina| 高樓 Yüksek bina
教學樓 Dershane binası| 辦公樓 Ofis binası
這座樓真高。 Bu bina çok yüksek.
2: n. 某些店舖的名稱: is. Bazı dükkanların ismi:
酒樓 Lokanta binası|茶樓 Çayevi
銀樓 Gümüş dükkânı
lù
陸
() n. 高出水面的地面: is. Kara:
大陸 Kıta ︱ 陸地 Kara
海陸空 Deniz, kara ve hava
See liù on p.206 206. sayfadaki liù'ya bak
lù
錄
1: v. 記錄;寫下來: f. Not almak, kaydetmek:
錄 音 Konuşma veya müziği kaydetmek
錄 像 Video
他 把 電話內容都錄 下來了。 Telefon konuşmasını kaydetti.
2: v. 選取;錄用: f. Memur etmek, üyeliğine kabul etmek:
錄 用 Memur etmek; istihdam etmek |錄 取 Üyeliğine kabul etmek
lù
路
1: n. 道路: is. Yol:
公路 Karayolu︱ 山路 Dağ yolu
水路 Su yolu
2: n. 類型;等次: is. Tür, çeşit:
他 們是一 路 人。Onlar, aynı türden insanlardır.
不知他 是哪 一 路 的。 O nasıl bir insan bilemiyorum.
3: n. 線路: is. Yol hattı:
116 路 汽 車 116 numaralı otobüs
分兩 路 前進 İki ayrı yolda ilerlemek
lǚ
旅
1: v. 離家在外地: f. Evden ayrılıp başka yerlerde bulunmak:
旅客 Yolcu, turist
旅美人士 Çin asıllı ABD'liler
旅行 Seyahat etmek| 旅遊 Gezmek, seyahat etmek
2: n. 軍隊編制單位: is. Tugay:
旅長 Tugay komutanı
他是三旅的。O, üçüncü tugaya mensup.
lǜ
律
1: n. 法則;規章:is. Kural, hukuk:
規律 Kural︱ 紀 律 Disiplin
法 律 Hukuk︱ 律 師 Avukat
2: n. 律詩,中國的一種詩歌體式: is. Çin'in eski bir şiir tarzı:
七 律 Sekiz satır ve her satırda yedi sözcüklü şiir
五 律Sekiz satır ve her satırda beş sözcüklü şiir
lǜ
綠
(綠) adj. 綠色: s. Yeşil:
綠 燈 Yeşil ışık︱ 綠 草 Yeşil ot
紅花綠 樹 Kırmızı çiçek ve yeşil ağaç
luàn
亂
(亂)
1: adj. 沒有秩序;沒有條理: s. Düzensiz, karışık:
文章 寫得 太亂。Bu yazı çok karışık.
2: n. 戰亂;動蕩不安: s. Savaş, kargaşa:
動亂 Kargaşa︱ 戰亂 Savaştan dolayı meydana gelen düzensizlik
內亂 İç çatışma
3: adv. 任意;隨便: zf. Rastgele, dikkatsizce:
別亂説。Saçma söz söyleme.
小孩子 在地 上 亂跑。Çocuklar gönüllerince koşuyorlar.
lùn
論
(論)
1: v. 分析;説明道理: f. Analiz etmek, anlatmak:
談論 Bahsetmek; hakkında konuşmak 推論 Sonuç çıkarmak
議 論 Tartışmak︱ 論文 Tez
2: n. 説明道理的言論或文章: is. Fikir, düşünce, ifade:
高論 Aydınlatıcı bir düşünce| 社論 (gazetede) Başyazı
3: n. 理論: is. Teori, öğreti:
相 對論Görelilik teorisi︱ 進化論 Evrimcilik
luò
落
1: v. 掉下來: f. Düşmek, damlamak:
落淚 Gözyaşı dökmek
樹葉 都落下來了。 Yapraklar yere düştü.
2: v. 掉在裏邊、後面或外邊: f. İçine, arkasına veya dışına düşmek:
落水 Suya düşmek |落伍 Sırada geride kalmak
落後 Geride kalmak
3: n. 停留的地方: is. Oturma yeri, yerleşim
下落 Akıbet|村落 Köy
4: v. 止息;停留: f. Durmak:
他 話音沒落,她就走了。(Birinin) konuşması bitmeden, o (başka bir kişi) gitti.
See là on p.186 186. sayfadaki là'ya bak.