CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
Y
  2009-03-23 09:37:10  cri

呀 表示驚異或吃驚:Sürpriz ifadesi:

啊呀 Ay, Oh

呀!你也會説漢語!Ay! Sen de Çince biliyorsun!

呀!你們都早到了。Ay! Hepiniz artık buradasınız.

擬聲詞,模擬物體摩擦的聲音:Ses ifadesi:

門"呀"的一聲打開了。Kapı çat diye açıldı.

See yɑ on p.397 397.sayfadaki yɑ'ya bak

(鴨) n. 鴨子:is. Ördek:

家鴨 Evcil ördek|鴨蛋 Ördek yumurtası

我想吃北京烤鴨。Beijing Ördeği yemek istiyorum.

牙 

1: n. 牙齒:is. Diş:

小孩子長出牙了。Bu çocuğun dişleri çıktı.

2: n. 象牙:is. Fildişi:

象牙 Fildişi|牙刻 Fildişi oymacılığı

這是一枚牙章。Bu, fildişinden yapılan bir mühürdür.

(亞) 

1: adj.次;次一等的s. Belli seviyeden aşağı:

亞軍 İkincilik (yarışmada)

亞健康 Sağlıksız

這裡是亞熱帶地區。Burası astropikal bölgedir.

2: n. 指亞洲:is. Asya:

東亞 Doğu Asya|亞運會 Asya Spor Oyunları

呀 "啊"(ɑ)在韻母ɑ、e、i、o、u之後的書寫變體之一,表驚喜、強調、疑問等語氣: Sürpriz, vurgu ve kuşku ifadesi:

你快來呀! Haydi gel!

成果來之不易呀。Bu başarı kolay gelmedi.

你怎麼現在還不回家呀?Neden eve dönmüyorsun?

See yā on p.396 396.sayfadaki yā'ya bak

yán

言 

1: v. 説:f. Konuşmak, söylemek, anlatmak:

言教 Sözlerle öğretmek

預言 Kehanette bulunmak

她自言自語地説起來了。O, kendi kendine söylenmeye başladı.

2: n. 説的話:is. Konuşma, söz:

名言 Atasözü

有言在先 Önceden tavsiyede bulunmak

她在電話裏留言了。O, telefonda mesaj bıraktı.

3: n. 漢語的一句話或一個字: is. Çince'de bir cümle veya bir kelime:

千言萬語 On binlerce söz

yán

(顏) 

1: n. 顏色:is. Renk:

顏料 Boya maddesi|顏色 Renk

五顏六色的鮮花 Rengarenk çiçekler

2: n. 臉;臉部的表情:is. Yüz, yüz ifadesi:

顏容 Ten

人人喜笑顏開。Herkes sevinçten kahkaha atıyor.

yǎn

眼 

1: n. 眼睛:is. Göz:

電子眼 Elektronik göz|眼球 Göz küresi

他眼明手快。Keskin gözlü ve el becerisi olan biriydi.

2: n. 小孔;小窟窿: is. Delik:

針眼 İğne batması

火眼兒 Bulaşıcı konjüktivit

打個眼兒當記號。İşaret yapmak için bir delik açın.

yǎn

演 

1: v. 表演:f. Gösteri sunmak:

開演 Gösteriye başlamak

演唱 Şarkı söylemek

我演一個警察。Polis rolünü aldım.

2: v. 發展變化:f. Gelişmek:

演化 Evrim|演進 Evrim, yavaş yavaş ilerleme

發展演變 Gelişme ve yavaş yavaş ilerleme

3: v. 練習或計算:f. Egzersiz yapmak ya da hesaplamak:

演示 Örnek vererek anlatmak, göstererek tanıtmak:

演算 Matematiksel hesaplar yapmak

yánɡ羊 n. 羊:is. Koyun, keçi:

山羊 Keçi|羊肉 Koyun eti, kuzu eti

羊毛出在羊身上。Yün koyunun sırtından çıkar, aldığının karşılığını ödemelisin, hiçbir şey karşılıksız değildir.

yánɡ

(陽) n. 太陽;陽光:is. Güneş, güneş ışığı:

陽光 Güneş ışığı|陽曆 Güneş takvimi

這些房間都是陽面的。Bu odaların hepsi güneş alıyor.

yànɡ樣

(樣) 

1: n. 形狀;樣子:is. Biçim, görünüş:

樣式 Biçim, tarz, model, üslup

同樣 Aynılık, benzerlik

家鄉變樣了。Memleketimde değişiklik yaşandı.

2: n. 用來作標準的:is. Örnek, model:

樣本 Örnek|樣品 Örnek ürün

這是一本樣書。Bu, bir örnek kitapdır.

3: classifier. 用於事物的種類:Çeşit, tür:

兩樣水果 İki çeşit meyve

樣樣都行 Her şey yapmakta usta

一樣東西也不能少。Hiçbir şey eksik olamaz.

yāo

要 v. 求;要求;強行要求:f.İstemek, talep etmek, zorlamak, mecbur etmek:

要求 İstemek|要挾 Zorlamak, mecbur etmek

應廣大觀眾的要求 İzleyicilerin isteğine göre

這是合理要求。Bu, haklı istektir.

See yào on p.403 403. sayfadaki yào'ya bak

yào

要 

1: adj. 重要;主要:s. Önemli, başlıca:

要道 Önemli geçit, önemli yol

要員 Önemli isimler, VIP

這個地方很險要。Burası önemli, fakat üzerinden zorla geçilen bir yerdir.

2: n. 主要的內容:is. Başlıca içerik:

綱要 Program

提要 Özet

文章摘要別超過200字 Bu metnin özetinin 200 kelimeyi geçmemesi gerekiyor.

3: v. 想:f. İstemek, amaçlamak, niyetinde olmak:

你要幹什麼?Ne yapmak istiyorsunuz?

4: v. 索取;需要:f. İstemek, ihtiyaç duymak:

要賬 Alacakları toplamayı istemek

要一本書 Bir kitap istemek

這個我不要了 Bunu istemiyorum.

5: v. 應該;必須:f. Gerekmek:

雨天路滑,要小心。Yağmurlu günlerde yol kaygan olur. Lütfen dikkatli olun.

你要好好學漢語。Çince'yi gayretle öğrenmeniz gerekir.

See yāo on p.402 402. sayfadaki yāo'ya bak

yào

藥 

1: n. 藥:is. İlaç:

農藥 Tarım ilacı|中藥 Geleneksel Çin ilacı

這藥一點兒也不苦。Bu ilaç hiç acı değil.

2: n.某些人工配製的有化學作用的物品:is. Bazı kimyasal maddeler:

火藥 Barut|炸藥 Patlayıcı madde

(爺) n. 爺爺;祖父;對長輩或老年男子的尊稱:is. Büyükbaba, dede:

爺爺 Dede︱老大爺 Amca

昨天我去爺爺家了。Dün dedemin evine gittim.

也 

1: adv. 表示兩件事或多件事有相同之處:zf. De, da:

你去,我也去。Sen gidersen, ben de gideceğim.

他學得好,我學得也不錯。O, iyi öğreniyor, ben de.

2: adv. 表示強調:zf. Vurgu ifadesi:

一點兒也不熱。Hiç sıcak değil.

他連看也不看一眼。O, bir göz bile atmadı.

(業) 

1: n. 學業;學習的內容或過程:is. Ders:

結業 Öğrenimi bitirmek|學業 Ders çalışmaları, okul çalışmaları

她剛畢業。O yeni mezun oldu.

2: n. 職業的類別: is. Meslek çeşitleri:

工業 Sanayi|手工業 El sanatı sektörü

各行各業都能出狀元。Her sektörde başarılı olanlar var.

3: n. 職業:is. Meslek:

從業人員 Çalışanlar|就業 İstihdam

業務 İş, çalışma

4: n. 財産:is. Mal varlığı, mülkiyet:

業主 Mal varlığının sahibi, ev sahibi

家業 Aile mülkiyeti, aile mal varlığı

家大業大 Büyük mal varlığına sahip büyük bir aile

5: n. 營業:is. İşletme, ticaret:

停業 (işyeri) Kapanmak

休業 İşe ara vermek

商店明天開業。Bu dükkan, yarın açılacak.

(頁) 

1: n. 書冊中單張的紙:is. Sayfa:

畫頁 Resimli sayfalar

活頁紙 (Defterden çıkartılabilir ve ya takılabilir) kağıt yaprağı

這本書中有幾個插頁。Bu kitapta yalnızca birkaç resimli sayfa var.

2: n. 書冊中一張紙的一面為一頁:is. Sayfa:

網頁 Web sayfası|頁面 Sayfa

這書我剛讀了幾頁。Bu kitabın birkaç sayfasını okudum.

夜 

1: n. 晚上;夜間:is. Akşam, gece:

夜班 Akşam çalışmak

夜間 Gece

流星劃過夜空。Yıldız kayması

2: classifer. 晚上: Gece:

三天三夜 Üç gündüz ve üç gece

日日夜夜思念你。Gece gündüz hep seni özlüyorum.

一 

1: num. 一:sayı. Bir:

一個 Bir tane

一字千金 Bir sözcük bin liang altına değer, değerli sözcük

這樣可以一舉兩得。Böylece, bir taşla iki kuş vurabileceğiz.

2: adj. 相同;一樣:s. Aynı:

一回事 Aynı bir şey

水天一色。Suya yansıyan gökyüzü

誰去都一樣。Herhangi bir kişi gidebilir.

3: pron. 每:zm. Her:

一個月出兩次差 Bir ayda iki defa iş seyahatine çıktı.

一週三個航班。Bir haftada üç uçak seferi var.

4: adj. 滿;全:s. Bütün, tüm, boyunca:

一車人 İnsanlarla dolu bir araba|一生 Ömür boyunca

祝您一路平安。İyi yolculuklar!

5: adv. 用在動詞前,表示前一個動作的發生會出現有一種結果:zf. Fiillerin önünde kullanılarak, bir hareketten hemen sonra bir sonuç çıkacağını gösterir:

一叫就到 Biri, çağrılınca gelir

一問便知 Sorarsanız hemen öğrenirsiniz

他一看就會了。O, her şeyi çabuk öğrendi.

6: pron. 某: zm. Bazı, kimi:

一天 Bir gün

來了一個年輕人。Bir genç geldi.

表示強調:Vurgunun ifadesi:

一直 Her zaman, öteden beri, hep

他一準兒在家。O, kesinlikle evdedir.

衣 

1: n. 衣服:is. Giysi, kıyafet, elbise, çamaşır:

內衣 İç çamaşır|衣物 Elbise

衣食住行都要考慮到。Giyecek, yiyecek, konaklanmak ve ulaşım gibi günlük yaşamda her konu düşünülmeli.

2: n. 包在物體外面的東西: is. Örtü, kapak:

藥片的外邊是一層糖衣。Bu tablet, şeker kaplıdır.

(醫) 

1: n. 醫生:is. Doktor, hekim:

醫生 Doktor, hekim|醫師 Uzman hekim

他是一位有名的牙醫。O, tanınmış bir diş hekimidir.

2: v. 醫治;治療:f. Tedavi etmek:

醫護人員 Doktorlar ve hemşireler|醫治 Tedavi etmek

這裡醫療條件特別好。Buradaki tıbbi koşullar çok iyidir.

3: n. 防治疾病的科學或工作:Tıp ilmi, hekimlik:

醫學Hekimlik |醫院 Hastane

他的醫術很高明。Tedavide çok ustadır.

宜 

1: adj. 合適;適當;適合於:s. Uygun, yerinde:

合宜 Uygun, yerinde|適宜 Uygun, yerinde

宜居 Yaşamaya uygun

景色宜人。Manzara çok çekicidir.

2: v. 應該;應當:f. Gerekmek:

事不宜遲 Haydi başlayalım!

不宜操之過急。Acele işe şeytan karışır.

這事兒宜早不宜晚。Bu iş en kısa süre içinde tamamlanırsa iyi olur.

已 adv. 已經: zf. Artık:

已往 Daha önce, eskiden, geçmişte

已知數 Ölçüde başlangıç noktası, bilinen sayı

他已經知道了。O, artık biliyor.

以 

1: prep.用;拿:e. İle, vasıtasıyla, yoluyla, aracılığıyla:

以一當十 Bir kişi, 10 kişinin işini yapabilir.

以不變應萬變 Değişmeyerek değişiklikleri göğüslemek

以理服人,以情動人。İnsanları mantıkla ikna etmek, duyguyla etkilemek.

2: prep. 按照;根據:e. –göre:

以次入座 Sırayla oturmak

以音為序 Telâffuza göre sıralamak

以筆畫多少排序 Çince karakterlerini, çizgi sayısına göre sıralamak

3: prep.與其他片語合表示時間、空間或數量的界限:e. Zaman, yön ve sayı sınırının ifadesi:

五百以下 500'ün altında

長江以北,黃河以南。Yantze Nehri'nin kuzeyi ve Sarı Nehir'in güneyi

4: prep.為了;以便:e. İçin, amacıyla:

以便 İçin, amacıyla

以期Ümidiyle, umuduyla

以利下一步工作 Yeni aşama çalışmalara kolaylık sağlamak amacıyla

椅 n. 椅子:is. Sandalye, koltuk:

椅子 Sandalye, koltuk︱搖椅 Sallanan sandalye

這是一把明代的太師椅。Bu, Ming Hanedanı dönemine ait bir koltuktur.

() num. 一萬的一萬倍:sayı. 100 milyon:

億萬 Trilyon

一億年前 100 milyon yıl önce

中國有13億人。Çin, 1.3 milyar nüfusa sahip.

(義) 

1: n. 公正的、有利於社會大眾的道理:is. Adalet, doğruluk, erdemlilik, dürüstlük:

道義 Ahlaklılık ve adalet

正義 Adalet, dürüstlük

這是我們義不容辭的責任。Bu, üstlenmemiz gereken sorumluluk.

2: adj. 符合正義或大眾利益的:s. Dürüst, erdemli, doğru, adil:

義舉 Adil davranış |義演 Hayır amaçlı gönüllü gösteri, hayır işleri amaçlı gösteri

開展義賣活動 Kermes faaliyeti düzenlemek

3: n. 人與人之間的感情聯繫:is. İnsanlar arasındaki bağlantı, ilişki, dostluk:

義氣 Kişisel sadakat

有情有義 Sevecen ve sadık

4: adj. 因拜認而結成的關係:s. Üvey:

義父 Üvey baba|義女 Üvey kız

(藝) 

1: n. 技能;本領:is. Teknik:

手工藝 El sanatı

園藝 Bahçecilik

他想做個多才多藝的人。O, becerikli bir insan olmak istiyor.

2: n. 藝術;文藝:is. Edebiyat, sanat:

藝名 Sahne ismi

藝林 Sanat ve edebiyat dünyası

她熱愛文藝。O, edebiyat ve sanatı seviyor.

(議) 

1: v. 談論;商討:f. Görüşmek, tartışmak:

議定 Tartışmak ve karar vermek

議論 Tartışmak

大家先把這個問題議一下。İlk önce bu konuyu tartışalım.

2: n. 意見;主張:is. Düşünce, fikir:

提議 Tavsiye, öneri |異議 Farklı fikir

我提個建議。Bir öneri ileri süreyim.

易 

1: adj. 容易;不費力:is. Kolay:

來之不易 Kolay gelmemek|輕而易舉 Kolay yapmak

這種方法簡便易行。Bu yol, basit ve uygulanabilir.

2: v. 交換;換:f. Değiştirmek:

交易 Ticaret

貿易 Ticaret

以物易物 Takas yapmak

意 n. 意思;意料;料想:is. Anlam, düşünce, fikir:

來意 Ziyaret amacı

出其不意 Beklenmedik

只可意會,不可言傳。Bir şey, sözlerle ifade edilemez, yalnızca algılanabilir.

yīn

因 

1: prep. 因為:e. Çünkü:

因此 Bu nedenle, dolayısıyla︱因為 Çünkü

他因努力而獲得成功。O, büyük çaba harcamasından dolayı başarı kaydetti.

2: n. 原因:is. Sebep, neden:

成因 Bir şeyin nedeni|前因後果 Sebep ve sonuç

這是一種因果關係。Bu, bir sebep-sonuç ilişkisidir.

yīn

(陰) 

1: adj. 陰天:s.Bulutlarla kaplı:

多雲轉陰 Hava önce bulutlu, sonra bulutlarla kaplı |陰天 Bulutlarla kaplı hava

今天又陰了。Bugün hava yine bulutlarla kaplı.

2: n. 日光照不到的地方:is. Gölgeli yer:

陰面 Gölgeli taraf

人們在樹陰下休息。İnsanlar, ağaç gölgesinde dinleniyorlar.

yīn

音 

1: n. 聲音:is. Ses:

音樂 Müzik|讀音 Telâffuz

流行音樂 Pop müzik

這種聲音多好聽! Bu ses ne kadar güzel!

2: n. 信息;消息:is. Haber:

音信 Haber, mesaj

我們靜候佳音。İyi haber bekliyoruz.

3: n. 語音或音節:is. Telâffuz, hece:

單音詞 Tek telâffuzlı sözcük

多音詞 Çok telâffuzlı sözcük

現代漢語裏雙音詞多。Çağdaş Çince'de birçok çift telâffuzlı sözcük var.

yín

(銀) 

1: n. 銀:is. Gümüş:

白銀 Gümüş|銀錢 Gümüş para

這個戒指是銀的。Bu yüzük gümüşten yapılmıştır.

2 : adj. 像銀子的顏色:s. Gümüş renkli:

銀白色 Gümüş beyazı

銀發 Gümüş saç

太陽系比銀河系小。Güneş sistemi, Samanyolu galaksisinden daha küçük.

3: n. 指錢或與錢有關的事物:is. Para veya parayla ilgili bir şey:

收銀臺 Kasa

銀行 Banka

她是個收銀員。 O, bir kasadardır.

yīnɡ

(應) v. 應該;應當:f. Gerekmek:

應當 Gerekmek

應該 Gerekmek

應有盡有 Ne istersen o var

See yìnɡ on p.422 422. sayfadaki yìnɡ' bak

yīnɡ

英 

1: adj. 才能出眾的:s. Yetenekli, kabiliyetli, akıllı:

英才 Yetenekli kimseler

業界精英 Bir sektördeki yetenekli kişiler

今天召開的是群英會。Bugünkü toplantı kahramanların buluşması oldu.

2: n. 指英國:is. İngiltere:

英里 Mil|英制 İngiliz ölçü sistemi

我買了一台34英寸的電視。34 inç ekranlı bir televizyon satın aldı.

yínɡ

迎 

1: v. 接;迎接;歡迎:f. Karşılamak:

迎接 Karşılamak |迎親 Gelini karşılamak

歡迎各國朋友來中國學習漢語。Çince öğrenmek isteyen arkadaşları Çin'e bekliyoruz.

2: prep. 面向著;正對著:e. Yönelik, karşı:

迎風 Rüzgâra karşı|迎面 Yüz yüze

yǐnɡ

影 

1: n. 影子:is. Gölge:

倒影Ters görüntü, sudaki yansıma|影子 Gölge

他們倆形影不離。Onlar hiç ayrılmazlar.

2: n. 圖像;照片:is. Resim, fotoğraf:

留影 Hatıra fotoğrafı çekmek

影集Fotoğraf albümü

畢業合影已經拿到了。Mezuniyet fotoğrafını aldım.

3: n. 電影:is. Film:

影片 Film|影院 Sinema

她是一位影視明星。O, bir sinema ve TV yıldızıdır.

yìnɡ

(應) 

1: v. 答應;回答:f. Cevap vermek, yanıtlamak, karşılık vermek:

應答 Cevap vermek|響應 Cevap vermek, karşılık vermek

他對考官的提問應對如流。O, imtihan edenin sorularını akıcı şekilde yanıtladı.

2: v. 承諾;接受:f. Kabul etmek, izin vermek, birinin talebini karşılamak:

應邀 Davet üzerine

應約 Randevu üzerine görüşmek

應觀眾要求而加演。İzleyicilerin isteğine göre gösteri eklendi.

3: v. 適應:f. Uygun gelmek, uydurmak, karşılık vermek:

適應 Uygun gelmek, alışmak|應時 Mevsime uygun

他幹得得心應手。O, işleri hiç zorluk çekmeden tamamladı.

4: v. 採取措施對付、處理:f. Göğüslemek, başa çıkmak:

應急 Acil müdahalede bulunmak

應接不暇 Çok işi halletmek veya ziyaretçileri ağırlamakla meşgul

他有很強的應變能力。Acil durumu göğüsleme konusunda çok yeteneklidir.

See yīnɡ on p.420 420. sayfadaki yīnɡ'e bak

yǒnɡ

永 adv. 長久;長遠:zf. Sürekli olarak, sonsuza kadar, ebediyen, hep:

永存 Sonsuza kadar kalmak

我永遠愛你。Seni sonsuza kadar seviyorum.

yònɡ

用 

1: v. 使用;利用:f. Kullanmak:

用具 Aygıt, cihaz, alet, araç

公用 Kamusal

別大材小用了。Yetenekli insanı önemsiz göreve atanma.

2: n. 用處;功效:is. Yarar, fayda, etki, sonuç:

用處 Yarar, fayda, amaç

作用 Etki, sonuç, rol

這種方法很管用。Bu yöntem çok etkilidir.

3: v. 需要(多用於否定):f. Gerekmek:

不用管 Zahmet etmemek

不用開門 Kapının açılması gerek yok.

幹這個活兒用不了那麼多人。Bu iş için o kadar çok kişi gerekmiyor.

4: v. 吃或喝:f.Yemek, içmek:

請慢用。Afiyet olsun!

請用水。Biraz su için.

用完餐之後請休息一下。Yemekten sonra biraz dinlenin.

yōu

(優) 

1: adj. 好;非常好:s. Çok iyi, seçkin:

優點 Avantaj

優育 Çocukları iyi sağlık ve eğitim koşullarında yetiştirmek

我們是擇優錄取。Liyakat esasına göre işe alıyoruz.

2: adj. 豐富;充足:is. Zengin, bol, becerikli,verimli:

優厚 İyi

優惠條件 Ayrıcalıklı şartlar

待遇從優 Ayrıcalıklı muamele tanımak

這是優惠價格。Bu, indirimli fiyattır.

yóu

(郵) 

1: v. 經郵政部門遞送:f. Postalamak, posta ile göndermek:

郵寄 Postalamak, posta ile göndermek|郵信 Mektup göndermek

我給您郵了一張照片。Size bir fotoğraf yolladım.

2: n. 郵政業務:is. Posta:

郵票 Pul|郵局 Postane

他在郵政系統工作。Postacılık yapıyor.

3: n. 指郵票:is. Pul:

郵市 Pul pazarı|郵展 Pul sergisi

我是個集郵愛好者。Ben, pul koleksiyoncuyum.

yóu

油 

1: n. 油;植物油;石油:is. Yağ, bitki yağı, petrol:

機油 Makineyağı︱石油 Petrol

她喜歡用花生油炒菜。O, yemek pişirirken yerfıstığı yağı kullanmayı sever.

2: v. 用油漆涂飾:f. Boyamak:

油漆 Boya︱油窗戶 Pencere boyamak

新打的傢具需要再油一遍。Yeni mobilyaların yeniden boyanması gerekiyor.

3: adj. 圓滑:s. Cerbezeli:

油腔滑調 Cerbezeli|油嘴滑舌 Cerbezeli

你也太油了。Sen çok hilecisin.

yóu

遊 

1: v. 游泳:f. Yüzmek:

游水 Yüzmek︱游泳 Yüzmek

我們經常游泳。Biz sık sık yüzmeye gidiyoruz.

魚兒在水中游來游去。Balıklar, suda yüzüyor.

2: v. 閒逛;旅遊:f. Dolaşmak, seyahat etmek, gezmek:

遊客 Turist︱春遊 Bahar gezintisi

他雲遊四方,遍訪名山大川。O, çeşitli yerlere giderek, ünlü dağ ve nehirleri gezdi.

3: v. 遲疑;拿不定主意;移動;遊移:f. Tereddüt etmek:

遊移不定 Tereddüt etmek

4: n. 江河的一段:is. Nehrin bir kısmı:

上游 Nehrin yukarı kesimi|中游 Nehrin orta kesimi

他住在長江的下游地區。O, Yantze Nehri'nin aşağı kesiminde bulunuyor.

yǒu

友 

1: n. 朋友;關係密切、有交情的人:is. Arkadaş, dost, tanıdık:

朋友 Arkadaş, dost

友情 Dostluk

老王是我的學友。Bay Wang, benim sınıf arkadaşımdır.

2: adj. 關係好;親近:s. Samimi, çok yakın, dostça:

團結友愛 Kardeşçe birlik |友好 Dostça

他為人友善。O, herkesi dostça davranıyor.

yǒu

有 

1: v. 表示存在:f. Var:

地上有水。Yerde su var.

房間裏有人。Odada insan var.

他有兩台電腦。Onun iki bilgisayarı var.

2: v. 表示領有或具有:f. Sahip olmak:

領有 Sahip olmak

有聲有色 Parlak ve canlı

他很有本事。O, çok yeteneklidir.

3: v. 表示發生或出現:f. Ortaya çıkan ya da olan bir şeye işaret eder:

他有事兒出去了。O, iş için çıktı.

這裡有了新的變化。Burada yeni değişiklik yaşandı.

4: v. 表示不確定的人或事物:f. Bazı:

有人説 Deniyor ki:

有一天 Bir gün

有地方下雨了。Bazı bölgelerde yağmur yağdı.

用在某些詞的前面,組成表示客氣的套話:Bazı fiillerin önünde kullanılarak, nezaket ifade eder:

有勞大駕 Size zahmet oldu

有請您光臨。Gelmenizi bekliyorum.

yòu

又 

1: adv. 表示重復或繼續:zf. Tekrar:

比了又比 Defalarca karşılaştırmak

説了一次又一次 Defalarca söylemek

又來了。Bir kez daha geldi.

2: adv. 表示並列或集中情況同時存在:zf. Hem......hem de......:

他幹活又好又快。O, işi hem iyi, hem de hızlı yapıyor.

這裡的蘋果又大又甜。Buradaki elmalar, hem büyük, hem de tatlıdır.

3: adv. 表示意思轉向或加重反問語氣:zf. Ters bir anlamın ifade edilmesi ya da etkili olsun diye kullanılan soru cümlesinin tonuna vurgu yapılması::

來了人,又走了。Bazı insanlar gelip, gitti.

你又沒錯,怕什麼。Sende hiç hata yok. Korkma.

yòu

右 n. 右邊:is. Sağ:

右邊 Sağ taraf︱右手 Sağ el

向右轉! Sağa dön!

魚 n. 魚:is. Balık:

金魚 Altın balığı

魚水情 Balık ve su arasındaki ayrılmaz ilişki

他養了幾條熱帶魚。O, birkaç tropikal balık yetiştiriyor.

雨 n. 雨:is. Yağmur:

雨水 Yağmur suları

和風細雨 Yumuşak ve nazikçe

(語) 

1: v. 説話;談論:f. Konuşmak, söylemek:

低語 Alçak sesle konuşmak, fısıldamak

低頭不語 Başını indiriyor ve hiçbir şey söylemiyor .

這人總愛自言自語。Bu kişi sık sık kendi kendine konuşuyor.

2: n. 語言;説的話:is. Dil, söz:

漢語 Çince

外語 Yabancı dil

千言萬語 Söylenecek çok söz var

3: n. 代替語言的動作或信號:is. Sinyal, işaret:

燈語 Lamba sinyali

手語El işareti

他用旗語與對方交流。O, bayrak işaretiyle karşı tarafla iletişim kuruyor.

育 

1: v. 生孩子:f. Çocuğu doğurmak:

生育 Çocuğu doğurmak

生兒育女 Çocukları yetiştirmek

2: v. 養活:f. Yetiştirmek, büyütmek:

育兒 Çocuk yetiştirmek

育林 Ağaç yetiştirmek

育種工作進展十分順利。Yetiştirme çalışmaları pürüzsüz şekilde sürüyor.

3: v.教育;培養:f. Eğitim vermek, yetiştirmek:

教育 Eğitim vermek, eğitim|養育 Yetiştirmek, büyütmek

我的職責就是教書育人。Görevim, insanlara öğretmek ve onları eğitmek.

yuán

元 

1: adj. 開頭的:s. İlk, birinci:

元年 Birinci yıl|元月 Ocak, ay takvimine göre bir yılın ilk ayı

明天就是元旦了。Yarın, yılbaşı olacak.

2. adj.為首的;居第一位的:s. Baş, ana, en önemli:

元老 Kurucu︱元首 Ülkenin lideri

他就是那位老元帥。O eski bir mareşaldir.

3: adj. 主要的;基本的:s. Başlıca, esas, temel:

元氣 Yaşama gücü, enerji|元音 Ünlü (ses)

水是人類生存必需的基本元素之一。Su, insanın varlığını sürdüren en temel elementlerden biridir.

4: n. 人民幣單位,和"圓"(yuan)一樣:is. Para birimi:

美元 ABD doları︱歐元 Avro

1元等於100分。Bir yuan eşittir 100 fen.

yuán

(園) 

1: n. 種花、木、果、菜的地方:is. Bahçe, ekili alan:

果園 Meyve bahçesi|園林 Bahçe, park

他爸爸是個園藝師。Onun babası, bir bahçe uzmanıdır.

2: n. 遊覽娛樂的場所:is. Eğlence alanı, park, bahçe:

動物園 Hayvanat bahçesi

遊樂園 Lunapark

他們經常去公園。Onlar, sık sık parka gidiyorlar.

建設美好的家園。Güzel yurt inşa etmek.

yuán

(員) 

1: n. 從事某種職業或擔當某種任務的人:is. Bir mesleği veya görevi yapan kimse:

員工 Personel, işçi, çalışan|官員 Yetkili

小高是個新學員。Xiao (küçük) Gao, yeni gelen bir öğrencidir.

2: n. 團體或組織中的成員:is. Topluluk veya örgütün üyesi:

成員 Üye|會員制 Üyelik

黨員 Parti üyesi

yuán原 

1: adj. 開始的;最初的:s. İlk, birinci, orijinal:

原來 Orijinal şekilde, aslen

原始社會 İlkel toplum

2: adj.沒有加工的:s. Ham, işlenmemiş:

原木 Ağaç gövdesi, işlenmemiş ağaç|原油 Ham petrol

這裡是原材料提供基地。Burası, ham malzeme sağlayan üstür.

3: adj.本來的:s. Orijinal, eski, önceki:

原先 Önceki, orijinal

原意 Orijinal anlam veya esas niyet

4: n. 平坦而廣闊的地面:is. Düz ve geniş alan:

草原 Çayır︱高原 Yayla

這裡是個大平原。Burası, büyük bir ovadır.

yuǎn

遠 

1: adj. 空間或時間的距離長:s. Alan ve zaman konusunda uzun, uzak:

遠方 Uzak bir yer|遠古Antik çağlar

遠親不如近鄰。Yakın komşu, uzak akrabadan daha kolay yardım sağlayabilir.

2: adj. 關係不密切:s. İlişki yakın değil:

遠房 Uzak akraba

3: adj. 差距大:s. Büyük mesafe olan:

你遠比他好。Sen ondan çok daha iyisin.

他倆性格相差很遠。İkisinin karakteri çok farklıdır.

yuàn

院 

1: n. 院子:is. Avlu, iç bahçe:

院子 Avlu, iç bahçe

哥哥住在前院兒。Ağabeyim ön avluda yaşıyor.

2: n. 房前屋後圍起來的空地:is. İç bahçe, avlu:

四合院 Beijing'deki eski konut tarzı yani üç tarafı evlerle çevrili konut.

院子裏種了很多花兒。Avluda çok çiçek yetiştiriliyor.

3: n. 某些機關或公共場所的名稱:is. Bazı hükümet organları veya kamu yerlerinin ismi:

法院 Mahkeme|畫院 Güzel sanatlar akademisi

我正在電影院看電影。Ben sinemada film seyrediyorum.

4: n. 特指醫院或學院:is. Hastane, üniversite, fakülte:

出院 Taburcu olmak

院校 Enstitü, üniversite, fakülte

這裡是計算機學院。Burası, Bilgisayar Enstitüsü'dür

yuàn願 

1: v. 樂意;願意:f. Hazır olmak, gönül vermek:

情願 Hazır olmak

自願 Gönüllü olarak

我是一名奧運會志願者。Ben bir olimpiyat gönüllüsüyüm.

2: v. 願望:f. Dilek, arzu, istek, ümit:

願望 Dilek, arzu, istek, ümit

她終於如願了。Onun rüyası gerçekleşti.

yuè

月 

1: n. 月亮;月球:is. Ay:

明月 Parlak Ay|月光 Ay ışığı

2: n. 月:is. Ay:

年月 Yıl ve ay

月初 Bir ayın başlarında

我買的是月票。Ben bir aylık bilet aldım.

yuè

(樂) n. 音樂:is. Müzik:

聲樂 Vokal müzik︱樂器 Müzik çalgısı

同學們自己組織了一個小樂隊。Öğrenciler, küçük bir müzik grubu kurdu.

See lè on p.188 188. sayfadaki lè'ye bak

yuè

越 

1: v. 跨過;經過:f. Geçmek, üstünden atlamak, bir adım aşmak:

穿越 Geçmek︱跨越 Üstünden geçmek

他乘飛機飛越了太平洋。O, uçakla Pasifik Okyanusu'nu geçti.

2: v. 超出(範圍):f. Geçmek, Aşmak, -in ötesine geçmek:

越級 Alt-üst, üstünü dikkate almamak, mevki basamaklarını umursamamak, en yakın amirini atlatmak

越界 Sınırı aşmak

他又越位了。O bir kez daha ofsayta düştü.

3: adv. 表示程度隨著情況的發展而加深:zf. Gittikçe daha:

越發 Daha

越跑越快 Gittikçe daha hızlı koşmak

他的漢語越説越好。Çince gittikçe daha iyi konuşuyor.

yún

(雲) 

1: n. 雲:is. Bulut:

白雲 Beyaz bulut

雲朵 Bulut

雲開日出天放晴。Bulutlar dağıldı, güneş göründü.

2: adj. 像雲一樣:s. Bulut gibi:

雲集 Toplanmak, bir araya gelmek

雲散 Bulut gibi dağılmak

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China