CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
Türk stratejistler Çin yolcusu
  2014-09-24 18:37:00  cri

Stratejik İletişim Merkezi (STRATİM) Direktörü eski AKP Çankırı Milletvekili Suat Kınıklıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 6 stratejist, Çin Dışişleri Bakanlığı'nın davetlisi olarak Çin'e gidiyor. Hafta başında gerçekleşecek ziyarette Türk düşünce kuruluşları üyeleri Beijing, Şanghay ve Sincian Uygur Özerk Bölgesi'nde çeşitli temaslarda bulunacaklar. Stratejistler ayrıca Çinli medya mensupları, düşünce kuruluşları ve Çin-Türkiye Ticaret Odası yöneticileriyle de bir araya gelecekler.

Çin'e "ilk kez" gideceğini belirten ve "Çin gibi önemli bir ülkeyi görmek ve orada birebir izlenimler edinmek bizim için önemli olacak" diyen Stratejik İletişim Merkezi (STRATİM) Direktörü eski AKP Çankırı Milletvekili Suat Kınıklıoğlu, Çin-Türkiye ilişkilerini CRI Türkçe'ye değerlendirdi.

Şanghay Altılısı dönem başkanlığı yakın bir tarihte değişti. Sayın Recep Tayip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde Şanghay Altılısı'nı işaret ederek, "İşbirliği yaparız" demişti. Sayın Erdoğan şimdi Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyor. Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Çin'le ya da Şanghay Altılısı ile bir ilişki bekliyor musunuz?

Tabii bunu söyleyebilmek için biraz erken. Seçim daha yeni oldu. Ama beni şaşırtmaz çünkü Sayın Erdoğan'ın Şanghay İşbirliği Örgütü'ne yönelik düşünceleri artık kamuoyunda biliniyor. Buradaki problemli taraf NATO ve NATO'nun da önemli bir üyesi olan ve bu değerlere bağlı olduğunu ifade eden Türkiye'nin, Şanghay işbirliği Örgütü ile nasıl bir işbirliğine gireceğini açıkçası kestirmek zor. Hatırlarsanız, bir iki yıl önce Türkiye ile Çin arasında ortak bir hava tatbikatı olması öngörülmüştü. Fakat son anda bazı problemler yaşandı. Tabii bu aslında bir gösterge. Türkiye çünkü bir ayağı Batı'da bir ayağı Doğu'da olan bir ülke. Uluslararası düzende de önemli çalkantıların olduğu bir dönemden geçiyoruz. Türkiye'nin doğru yaptığı şey yumurtalarını tek bir sepete koymaması. Türkiye'nin bir kere coğrafi konumu, tarihi her bölgeyle ve tabii ki Doğu, bu anlamda da Çin'le ilişkilerini geliştirmesi yönünde. Ama Türkiye geçmişte temel güvenlik şemsiyesini nerede tutacağına ilişkin tercihini Batı ve NATO anlamında kullanmıştı. Sayın Erdoğan'ın, Şanghay İşbirliği Örgütü'yle NATO'daki müttefiklik ilişkisi bozulmadan bir ilişki arzu ettiği anlaşılıyor. Bunun mümkün olup olmayacağını önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Açıkçası bu çok yeni bir durum. Böyle bir NATO ülkesi olmadı hiç. Bunu göreceğiz ama bugün Türkiye'nin Suriye sınırını NATO füzeleri koruyor. Bir de Türkiye'nin NATO ilişkisi çok geriye giden bir ilişki. Burada oluşmuş bir müktesebat, bir gelenek var. Ama dediğim gibi dünya bir değişim içerisinde hani bunu tamamen de ihtimal dışında bırakmak doğru bir şey değil. Herhalde Türkiye'nin ana amacı NATO içinde kalıp Şanghay İşbirliği Örgütü ile de ilişkilerini maksimize etmeye yönelik olacaktır.

Irak Şam İslam devleti (IŞİD) meselesi süreci hızlandırır mı? Buradan kaynaklı olarak Türkiye bu dönemde NATO ve Amerika'yla biraz sıkıntı yaşıyor. NATO'nun ya da Amerika'nın istediği operasyona aktif katılmıyor. Bu süreç daha da keskinleşir ve derinleşirse biraz önce söylediğiniz şemsiye biraz Doğu'ya doğru kayabilir mi? Türkiye böyle bir strateji içinde midir?

Bu haftaki Today Zaman'da yazdığım gibi, Türkiye'nin stratejik dış politika kimliğinde bir dönüşüm sürecinden geçiyoruz. Bu dönüşüm sürecini, Ankara'daki hükümetin hem içeriye hem dışarıya olan ideolojik bakış açısı belirliyor. Bu anlamda belki hükümet mensupları veya iktidar partisi içindeki birçok kişi NATO üyesi olmaktansa Şanghay işbirliği Örgütü'nde olmayı yeğleyebilir. Ama bir de sahadaki realiteler var. Bir kere Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çok önemli bir bölümü, teçhizatı NATO ülkeleri tarafından tedarik ediliyor. Bunun gibi pratik ve somut kısıtlamalar, sizin hareket alanınızı kısıtlayan gerçekler. IŞİD konusunun ise Türk-Amerikan ilişkilerinde aşılabilecek bir konu olduğunu düşünüyorum.

Çin ekonomisinin gücü uzun süredir dünyada hissediliyor. Fakat büyümek arzusunda olan ve büyüdüğünü söyleyen bir Türkiye'nin, Çin ile ekonomik anlamda ilişkisinin sıkı ve istediği düzeyde olmadığını görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz ve Türkiye, büyük Çin ekonomisiyle entegre olarak nasıl büyüyebilir?

Çinlilerle konuştuğunuzda, 'Siz dünya devleti oldunuz, süper güç oldunuz' dediğiniz zaman "Aman aman, biz daha olmadık. Gelişen bir ülkeyiz' diyorlar. Biz de daha henüz belli bir şeye gelmeden 'Biz dünya devletiyiz, küresel gücüz' filan diyoruz. Buradaki bu bakış açılarındaki farklılığı kaydetmek lazım. Çin, uzun bir tarihi medeniyetin getirdiği ve bir birikimin olduğu bir ülke. Dünya sahnesine önemli bir aktör olarak geri dönmesinin risklerini ve sınırlarını iyi biliyorlar ve bunu doğru, iyi bir diplomasiyle götürüyorlar. Aynı şeyi Ankara için söylemek pek mümkün değil.

Modern İpek Yolu Projesi diye bir proje var. Çin de bunu oldukça önemsiyor. Çin'den başlayıp, Türkiye'yi de içine alarak Doğu'daki birçok bölgeden geçecek ve hem ekonomik hem siyasi olarak oldukça önemli. Türkiye de bunun önemli ayaklarından bir tanesi. Bu Yeni İpek Yolu Projesi, Türkiye için bir fırsat olabilir mi? Ya da bu fırsatı nasıl değerlendirmeli?

Tabii önemli bir fırsat. Türkiye'nin doğuya açılan kapılarından bir tanesi örneğin Ermenistan. İran'la ilişkiler problemli. Bizim ilişkilerimiz iyi olsa bile İran'ın dünyadaki konumu farklı. Böyle bir İpek Yolu Projesi tabii ki Türkiye'nin doğuyla daha kolay entegre olmasını da kolaylaştıracaktır. Ak Parti hükümetinin doğru yaptığı şey, 2002-2010 yılları arasında Türkiye'nin yumurtalarını tek bir sepete koymadı ve farklı bölgelerle angaje oldu. Bu anlamda İpek Yolu Projesi böyle bir stratejinin de olumlu bir ayağı olarak görülebilir. Dünya küçülüyor. Refahın artması seyahat özgürlüğü artıyor. Hakikaten girişimci ruhu olan yatırımcılarımız var. Uzak bölgelere girip Batılıların alamadığı riskleri alıp belli yerlerde pazar payı elde ediyorlar. Böyle bir ulaşım kolaylılığının ve irtibatlanmasının çok faydalı olacağını düşünüyorum ve eminim bu ticaret rakamlarına, o bölgenin insanlarının yaklaşmasına da katkısı olacağını düşünüyorum.

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China